"من شأن ذلك" - Translation from Arabic to Turkish

    • Bu
        
    Bu bana sizinle alakalı daha sağlam bir bilgi verir. TED فإن من شأن ذلك إخباري بشئ أكثر جوهرية عنك.
    Bu işleri yoluna koyar, değil mi çocuklar? Open Subtitles من شأن ذلك أن يعيد الأمور إلى نصابها مجدداً، صحيح يا فتيان؟
    Bu beni bir denizciye kanca gibi takacak. Open Subtitles وأنا لم أمزح، من شأن ذلك أن يجذب لي بحّاراً
    Bu mantıksız davranışlarını, gerginliğini, sinir bozukluğunu açıklıyor. Open Subtitles من شأن ذلك أن يفسر السلوك الغير عقلاني، الإنفعال، وحدة الطبع
    Bu onun için bir değişiklik olsa gerek, değil mi? Open Subtitles - من شأن ذلك أن يحدث تغييراً أليس كذلك ؟
    Bu Barbara'yı ifşa edip, hem Barbara'nın hem de kendi kariyerini bitirebilirdi. - Onu susturması gerekliydi. Open Subtitles و من شأن ذلك أن يفضحها، ولربما ينهيمهنتهاومهنتهمعاً،لذالابدّ أنتسكته.
    Bu, mahkemenin onu duymasını sağlar. Open Subtitles من شأن ذلك أن يعطيه جلسة استماع في المحكمة
    Bu aptalca olurdu çünkü polisler seni yakalamak istiyor. Open Subtitles حسنا، من شأن ذلك أن يكون غبيا لان الشرطة تريد القبض عليك
    - Evet ama Bu çok amatörce olurdu. Open Subtitles نعم، كان من شأن ذلك أن يكون تصرف غير لائق جداً نعم
    Bu algoritim tedavisini tamamıyla değiştirir değil mi? Open Subtitles من شأن ذلك أن يغير جذريا خوارزمية المعالجة الخاصه بك، اليس كذلك؟
    Bu Konsey'in kurallarından biri. Open Subtitles من شأن ذلك أن يكون واحدا من قوانين المجلس الكثيرة
    Bu mahkemeye giderek sona ererse, o zaman sözlerini jüriye söylerim, sanırım Bu oldukça güçlü bir şey olabilir. Open Subtitles إن آل الأمر إلى محكمة فبإمكاني حينها أن أخبر قصتك لهيئة المحلفين و أنا أعتقد أن من شأن ذلك أن يكون أمراً ذا تأثير قويّ
    Bu, sistem genelinde paniğe yol açabilir. Open Subtitles من شأن ذلك أن يسبب حالة من الذعر على نطاق المنظومة
    Uzay-zamanda küçük bir birim veya bir doğa kanununda değişken bir değişmez keşfedersek Bu, evrenin bir simülasyon olduğunu kanıtlar mıydı? TED لو أننا اكتشفنا أصغر وحدة في الزمكان أو أدركنا ثابت التغيُر في القانون الطبيعي، فهل من شأن ذلك أننا نعيش في ثمة محـاكـاة؟
    Bu bana büyük zevk verirdi. Open Subtitles من شأن ذلك أن يمنحني الكثير من السرور
    Bu bize zaman kazandırabilir. Open Subtitles من شأن ذلك أن يمنحنا بعض الوقت.
    Bu, iddialarımızı haklı çıkarırdı. Open Subtitles من شأن ذلك إضفاء الشرعية على مطالبنا
    Bu gerçekten de eski kocanı çok kıskandırır. Open Subtitles من شأن ذلك أن يثير غيرة زوجك السابق
    O hâlde Bu bir intihar olur. Open Subtitles أترين ، من شأن ذلك أن يكون انتحار
    Sence Bu onu zaptetmeye yarayacak mı? Zaman geldi. Open Subtitles أتعتقد حقاً أنّه من شأن ذلك أن يحتويها؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more