O dönem Ebola hakkındaki tüm bilgim tıp okulunda okumuş olduğum bir sayfalık bir makaleden ibaretti. | TED | في هذا الوقت كل معرفتي عن إيبولا جاءت من مقال من صفحة واحدة قرأته في كلية الطب. |
Tıbbi geçmişinizin bir sayfalık bir özetini hazırlayın, kullandığınız ilaçlar ve doktor bilgileri yer alsın. | TED | حضر ملخص من صفحة واحدة عن تاريخك الطبي، الأدوية ومعلومات طبيبك. |
Sizlerden Annie'nin hataları başlıklı bir sayfalık İspanyolca kompozisyon yazmanızı istiyorum. | Open Subtitles | أريدكم جميعاً أن تكتبو مقال من صفحة واحدة بالاسبانية تحت عنوان غلطة آني |
Duygusal yönden incinmekle ilgili bir sayfalık kompozisyon yazacaksın. | Open Subtitles | يجب أن تكتب مقال من صفحة واحدة عن استغلال شخص مجروح و ضعيف عاطفيا |
Başkan Obama dedi ki: "Neden bir sayfalık, sade bir İngilizce ile hazırlanmış tüketici kredisi anlaşması yapamadığımızı anlayamıyorum." | TED | لذا، فبسرعة شديدة، عندما قال الرئيس أوباما، " لا أعرف لماذا لا نستطيع الحصول على إتفاق إئتمان للمستهلك من صفحة واحدة." |
Ancak bir sayfalık kompozisyon yazabiliyorsun. | Open Subtitles | انه امتحان من صفحة واحدة فقط |