İçi pamukla dolu olan bir oyuncak bana bir yerlerde ancak bir çocuk tarafından sevilirsem hayatın yaşamaya değer olacağını öğretmişti. | Open Subtitles | اخبرنى ذات مرة فى مكان ما علمتنى دمية محشوة حكمة ان الحياة جميلة امامك اذا كنت محبوبا من طفل |
Canavarlar tarihinde ilk kez bir çocuk güvenliği deldi. | Open Subtitles | إذا صدق الشهود، فقد حدث اختراق للأمن من طفل لأول مرة في تاريخ الوحوش |
Bizi tamamlanmış hissettirmesi için bir bebek mucizesine ihtiyacımız vardı. | Open Subtitles | نحن بحاجة فقط هدية من طفل إلى يجعلنا نشعر الكامل. |
Bu, bir bebek daha büyütebileceği anlamına gelebilir. | Open Subtitles | وهذا ما يعني , أن بإمكانها رعاية أكثر من طفل واحد خلال حياتها |
Bu kırmızı kap Ruanda'dan, Fabian isimli bir çocuktan geldi. | TED | هذا الكوب الأحمر جاء من راوندا من طفل يدعى فابيان. |
El Salvador'da doğan bir bebeğin hayatta kalma şansı Detroit'te doğan bir çocuğun şansından fazla. | Open Subtitles | أي طفل رضيع ولد في السلفادور له فرصة أفضل في البقاء من طفل ولد في ديترويت |
Sen çok mükemmel bir çocuksun. | Open Subtitles | يالك من طفل لطيف. |
Hayır, bunlar gerçek gözyaşı. Bilirim. Kıçına şaplak yiyen yeni doğmuş Bir bebekten daha çok ağladım ben. | Open Subtitles | أعلم هذا كنت أبكي أكثر من طفل صغير تعرض للضرب على مؤخرته |
Sonra aniden normal bir çocukluktan çıkıp, Dünyadan tamamıyla kopmuş bir çocuk oluverdim. | Open Subtitles | لذا تحولت من طفل عادي إلى شخص منفصل عن العالم |
Ele avuca sığmayan bir çocuk galiba ama burada çocuklar için bir koğuşumuz yok, Bayan Reynolds. | Open Subtitles | ولكن لا يوجد عندنا جناح خاص بالأطفال لكنها أكثر من طفل يا أختاه |
Bir tekerlekli sandalyede bir çocuk o sürmedi. | Open Subtitles | بأنك لم تأخد هذه الكرة من طفل على كرسي متحرك |
Tüm hayatını kendisini terk eden annesinin ardından ağlamakla geçiren bir bebek. | Open Subtitles | من طفل صغير مضى حياته يبكي على أمه التي فارقته |
Başka bir bebek telsizinin yayınını duymuş olmalısın. | Open Subtitles | قد تكونوا سمعتم الصوت من طفل آخر عبر جهاز المراقبة |
Böyle bir bebek terapisini tepmek. Ricky ve Tanya konusunda haksız mıydım? | Open Subtitles | تفويت علاج نفسي من طفل مثلها هل كنت على خطأ بشأن ريكي وتانيا؟ |
Ailenin barbekü partisinde bir çocuktan başka bir şey olmadığını düşünmüştüm. | Open Subtitles | هذا الوقت في شواء والديك لم افكر بك اكثر من طفل |
Ve günün sonuna kadar TED Ödüllerinden daha iyi bir şey alırsınız, Bu kenar mahallede yaşayan bir çocuktan aldığınız harika bir kahkahadır. | TED | وفي نهاية اليوم ستحصل على شيئ افضل من جائزة تيد ألا و هي ضحكة كبيرة من طفل يعيش في حي فقير |
bir çocuktan daha zeki olmadığımı mı söylüyorsun? | Open Subtitles | ما الذي تحاول قوله؟ أنني لست أذكى من طفل صغير؟ |
Ama bir vampir için en tercih edilebilir kan, kendi kan grubundan bir çocuğun taze kanıdır. | Open Subtitles | أفضل دمٍ يمكن أن يستهلك هو دم نقي من طفل الذي يطابق دم مصاص الدماء |
Dokuz yaşında bir çocuğun verdiği bir brifingden geliyorum. | Open Subtitles | أنا لتو أتيت من تلخيص من طفل عمره ثمان سنوات |
Çok uslu bir çocuksun. | Open Subtitles | . يا له من طفل جيد |
Sanırım gene de evsiz Bir bebekten daha iyi durumdaydım. | Open Subtitles | معذلكلا أزالأعتقدأنحاليكانأفضل... من طفل بلا مأوى |
Kim iki aylık bir bebeğe ya da iki yaşındaki bir çocuğa kızabilir? | TED | ومن يستطيع الغضب من رضيع بعمر الشهرين أو من طفل بعمر السنتين؟ |
Bunun bir çocuğun elinden şeker almak gibi olacağını düşünüyordum? | Open Subtitles | وأنا أفكر , انها كأخذ حلوى من طفل , صحيح ؟ اذن كنت اراقب هذين العجوزين |