Ama bir yıl boyunca, bu belgeleri hasıraltı etmesi için şantajcıya ödeme yaptınız. | Open Subtitles | و لكنك دفعت لمبتزك لأكثر من عام لبقاء هذه القصة بعيداً عن الصحف |
Ne yazık ki testi yayımladıktan bir yıl kadardan az süre içinde Hermann Rorschach aniden öldü. | TED | للأسف، بعد أقل من عام بعد نشر الاختبار، توفي هيرمان رورشاخ بشكل مفاجئ. |
Bir yıldan daha az bir sürede 65.000 km uçuyorlar. | TED | فهي تطير مسافة 65000 كيلومترا في أقل من عام واحد |
Bir yıldan fazla sürmedi bile ve bebeğimiz falan olmadı. | Open Subtitles | لم تدم العلاقة أكثر من عام ولم نرزق بطفل أبداً |
Mali suçlar bölümümüz, Bir yılı aşkındır kara para aklama davasında çalışıyor. | Open Subtitles | قسم الجرائم المالية لدينا يعمل في قضية غسل الأموال لأكثر من عام |
Neredeyse tam bir yıl önce, Savunma Bakanlığı'ndan bir üst düzey yetkili ziyaretime geldi. | TED | زارني ،قبل مايقرب من العام بالضبط ، قبل أكثر من عام بقليل، من مسؤول في غاية الاهمية بوزارة الدفاع. |
Eğer bilmek istiyorsan, bir yıl önce vazgeçtim. | Open Subtitles | ،السحر ذاك، إن كان لابد لك أن تعرف قد تحررتُ من سطوته منذ أكثر من عام |
bir yıl önce kayıp ihbarında bulunmuşsunuz da. | Open Subtitles | لأنك رفع تقرير الشخص المفقود منذ أكثر من عام. |
Bir dizi koruyucu ailede yetişmişsin ve hiçbirisi seni Bir yıldan fazla tutmamış. | Open Subtitles | مترعرعة في سلسلة من دور اليتامى و لم تبقكِ إحداها لأكثر من عام |
Bu sahte taş parçasını elime geçireli,Bir yıldan fazla oldu, ve gerçek düğün tarihine ilişkin hiçbir şey duymadım. | Open Subtitles | مر أكثر من عام منذ أن وضعت هذه الصخرة المزيفة على يدي ولم اسمع شيئاً عن موعد زفاف حقيقي |
Edgar Roy vergi dairesi için Bir yıldan fazla çalışmamış. | Open Subtitles | ادجار روى لم يعمل لدائرة الايرادات الداخلية لأكثر من عام |
Elbette, tekne Bir yılı aşkın süredir denizin dibinde ve akıntı onu sürekli çıkıntılara vurmuştur ama delikler bana içeriden açılmış gibi geldi. | Open Subtitles | بالطبع , القارب يقبع تحت الماء لأكثر من عام والمد يضربه بالجبال أعتقد أن تلك الحفر تبدو وكأنها حُفرت من الداخل |
Elbette, tekne Bir yılı aşkın süredir denizin dibinde ve akıntı onu sürekli çıkıntılara vurmuştur ama delikler bana içeriden açılmış gibi geldi. | Open Subtitles | بالطبع , القارب يقبع تحت الماء لأكثر من عام والمد يضربه بالجبال أعتقد أن تلك الحفر تبدو وكأنها حُفرت من الداخل |
İş arkadaşısınız. Bir yılı aşkın bir süredir birlikte çalışıyorsunuz. | Open Subtitles | أنتما زميلان تعملان معاً منذ أكثر من عام |
Bugün bir çocuğun Playstation'u 1996'dan kalan askeri üstün bilgisayardan daha güçlüdür. | TED | بلاي ستيشن لطفل اليوم أقوى من حاسب عسكري عظيم من عام 1996. |
Profesör'ün söyledikleri, 1968 den bugüne ortadaki mevcut gerçekliğin doğru bir tasviridir bence. | Open Subtitles | اعتقد انها وصف دقيق من الواقع الذي نشأ من عام 1968 وحتى اليوم |
Derken, 2008 yılının Şubat ayında dedem vefat etti. | TED | ولكن في فبراير \ شباط من عام 2008 توفي جدي |
1917 yılına ait bu paylaşımları okuyarak Rusya'nın aslında ölüm cezasını kaldıran ilk ülke olduğunu, ayrıca kadınlara oy verme hakkı veren ilk ülkelerden biri olduğunu görüyoruz. | TED | قراءة المنشورات من عام 1917، تعلمون أن روسيا كانت أول دولة في العالم تلغي عقوبة الإعدام، أو كانت واحدة من أوائل الدول التي تمنحُ النساء حق التصويت. |
100 yılından kalma bir kılıç olsaydı, öldürmeyi anlar mıydın? | Open Subtitles | أتقصدين أنّه لو كان سيفاً من عام 100 ميلادي، فإنّكِ لن تقتلي لأجله؟ |
Sadece üç yıllık bir süre içinde 1785'ten 1788'e kadar, ABD Anayasası'nı düşündü, teorileştirdi, tasarladı, geçirdi ve yürürlüğe soktu. | TED | في فترة ثلاثة أعوام فقط، من عام 1785 إلى عام 1788، حدّد، وأصدر، وصممّ، ومرّر، وحصل على التصديق للدستور الأمريكي. |
Bu makaleyle ilgili ilginç olan şey ise 1953'te yayınlanmış olması. | TED | الشىء الغير عادي في هذا المقال, ربما أنه من عام 1953 |
Aralık 2018'de iddia edilen bazı kurbanlarıyla ilgili bir makale okudum. | TED | وفي يناير من عام 2018، قرأت مقالاً عن بعض ضحاياه المزعومين. |
1875 yılında gece kitap okumak istiyorsanız Bir kandilinizin ya da gaz lambanızın olması lazım. | TED | إذا كنت تريد أن تقرأ في الليل من عام 1875 , كنت في حاجة إلى مصباح زيت أو غاز. |
Sahte de olsa bir sene birlikte olduğum adam yüzüme bakmıyor. | Open Subtitles | أجل، الرجل الذي كنت على علاقة به لما يقرب من عام |
Hem Harrison, Kuzucuk'la uyumayalı bir seneyi geçti. | Open Subtitles | و هاريسون لم ينم مع لامي منذ أكثر من عام. |