Bizim kötü bir suç ve, büyük bir günah işlediğimizi, ve Tanrılar tarafından cezalandırılmamız gerektiğini düşünüyor. | Open Subtitles | يظن أنه يرتكب جريمة شنعاء تدنيس شديد و سيعاقب بشدة من قبل الآلهة |
Tanrılar tarafından korun ve yenilen. | Open Subtitles | ربما تكون يقظاً، ومحمياً ومجدّداً من قبل الآلهة |
"...böylece harikulâde melodisi, cennetteki Tanrılar tarafından bile duyulurdu. | Open Subtitles | ولذا تسمع انغامه المدهشة من قبل "الآلهة" في الجنة |
Sen Tanrılar tarafından seçildin. | Open Subtitles | لقد تمّ إختياركَ من قبل الآلهة |
Sen Tanrılar tarafından dokunulmuş biri gibisin. | Open Subtitles | أنت، مثلها، و مست من قبل الآلهة. |
Sadece Tanrılar tarafından dokundu o girebilirsiniz. | Open Subtitles | فقط أولئك تطرق من قبل الآلهة قد تدخل. |
Eğer Sisifos hakkındaki hikayeyi hatırlarsanız, Sisifos Tanrılar tarafından aynı taşı tepeye çıkarmakla cezalandırılmıştı, Tam sona gelmek üzereyken, taş yuvarlanıp düşüyordu ve tekrar başlamak zorunda kalıyordu. | TED | إذا كنتم تتذكرون قصّة سيزيف ، سيزيف عوقب من قبل الآلهة بدفع الصخرة نفسها لقمّة التلّ ، وعندما يقارب على الوصول للنهاية ، تتدحرج الصخرة ، و عليه حينها البدء من جديد . |
Aurelia'nın söylediğine göre Sicilya Tanrılar tarafından kutsanmış bir adaymış. | Open Subtitles | أوريليا) أخبرتني أن (صقلية) جزيرة) مباركة من قبل الآلهة |
Tanrılar tarafından kutsanmışsın. | Open Subtitles | لقد تم تفضيلك من قبل الآلهة |
Tanrılar tarafından kutsanmışsın. Kutsanmak? | Open Subtitles | لقد تم تفضيلك من قبل الآلهة |
- Ve Tanrılar tarafından . | Open Subtitles | - و من قبل الآلهة. |