"من قضاء" - Translation from Arabic to Turkish

    • geçirmenin bir
        
    • geçirmekten
        
    • geçirebileceğiz
        
    Ailece vakit geçirmenin bir bölümü de ayrı ayrı zaman geçirmektir. Open Subtitles جزء من قضاء الوقت كعائله هو قضاء الوقت متفقرين كأفراد
    Her sene yeniden büyür. Depo'da çok fazla zaman geçirmenin bir yan etkisi. Open Subtitles إنها آثر سلبي من قضاء وقت طويل في المستودع
    Hüdavendigar Tobias sevdiği kadınla vakit geçirmenin bir yolunu bulmuştu. Open Subtitles توبايس)، قد وجد طريقة) تُمكنّه من قضاء وقته مع معشوقتِه
    Aileyle vakit geçirmekten başka daha iyi ne olabilir ki? Open Subtitles وهل هناك أفضل من قضاء بعض الوقت مع العائلة ؟
    Bir İsrail hapishanesinde kalan yaşamını geçirmekten kesinlikle daha iyi. Open Subtitles بالطبع أفضل من قضاء بقية حياتك في سجن إسرائيلي
    Haftaya ev ve bahçe şeyi olmadan önce, birlikte biraz vakit geçirebileceğiz. Open Subtitles سنتمكن من قضاء بعض الوقت معاً قبل موضوع المنزل و الحديقة الأسبوع القادم
    Ama sanırım bu işin iyi yanı, birlikte zaman geçirebileceğiz gibi görünüyor. Open Subtitles لكنني أظن أن الجانب المشرق هو أننا سنتمكن من قضاء بعض الوقت معا
    Akşamlarımı sahte görüşler bildirip, dizanteriyle ilgilenen insanlarla geçirmekten bıktım. Open Subtitles لقد تعبت من قضاء أمسيات أحاول فيها صنع تكهنات زائفة مع أُناس يعملون من أجل الديزنتاري إنه تناول لوجهات النظر
    Ve kazanmak, ailenle vakit geçirmekten daha önemli? Open Subtitles والفوز أهم عندك من قضاء الوقت مع عائلتك؟
    Vaktini hapishanede geçirmekten daha iyidir değil mi? Open Subtitles هذا أفضل من قضاء الوقت فى السجن, أليس كذلك ؟
    Başkanın bütün bir Pazar gününü lunaparkta geçirmekten daha önemli işleri var. Open Subtitles الرئيس لديه عمل أكثر أهمية من قضاء يوم الأحد بالكامل في حديقة ألعاب.
    Ve böylece ikimiz de seninle çok zaman geçirebileceğiz. Open Subtitles وبهذه الطريقة يتمكن كلانا من قضاء كثير من الوقت معك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more