"من قوة" - Translation from Arabic to Turkish

• gücü
• bir güç
• gücünle
• gücümle
• bir gücün
• kapasitesini zayıflatırız
• işgücünün

Nitekim, İncil'deki Babil Kulesi hikayesi dilin gücü konusunda çok ünlü ve uyarıcıdır.
في الحقيقة، قصة برج بابل في الإنجيل هي أسطورة محذرة من قوة اللغة.

Hak arama sırası geldiğinde kalabalık olmanın verdiği gücü küçümseme.
لا تقلل من قوة مجموعة كبيرة عندما يتعلق الأمر بالأضرار.

Size söylemek istediğim son söz, inandığım ve Mısırlıların doğruluğunu ispatladığı bir şey: "İnsanların gücü iktidardakilerin gücünden çok daha kuvvetlidir."
آخر كلمة أقولها لكم هي مقولة أثبت المصريون صحتها قوة الشعب أقوى بكثير من قوة الذين يحكمون الشعب

Ve ben insandan daha büyük bir güç olduğuna inanıyorum.
وأنا أعتقد أن هناك قوة أكبر من قوة الرجال

Bunu anlamanın şu anda zor olduğunu biliyorum ama böyle insanlar bulduğunda, bütün gücünle onlara tutunman gerekir.
أعلم أن من الصعب عليكَ أن تستوعبَ ذلك، حالياً ولكن عندما تجد أناس كهؤلاء فعليكَ أن تتمسك بهم ، بكل ما أؤتيتَ من قوة

Ne olduğunu merak ettim. Bütün gücümle asılıp çektim.
أردت أن أرى ما كان ، لذلك ذهبت هناك بكل ما أوتيت من قوة.

Büyük Britanya'nın hafif boyunduruğunu yabancı bir gücün çok ağır hakimiyetiyle değiştimek için çok fazla şey feda edilecek ve çok kan dökülecektir.
سننزف الدماء ونضحي بالكثير مجرد لتبادل نيران سلاحهم الخفيف سيطرة تامة من قوة أجنبية

Eğer uygun noktalara delikler açarsak, duvarın yük taşıma kapasitesini, zayıflatırız.
إن حفرنا ثقوباً في أماكن معينة سنقلل من قوة حمل الجدار

Batmakta olan şirketleri alıp işgücünün yüzde otuzunu işten çıkarırdı ve Amerikan kasabalarını hayalet kasabalara çevirirdi.
كان يدخل في الشركات التي تسقط ويقطع 30 بالمائة من قوة العمل يحيل بلدات أمريكية كاملة إلى بلدات أشباح ببساطة.

Halkın Vurucu gücü'nden başka kaset aldınız mı?
أيها النقيب ماكاي أيها النقيب ماكاي هل صحيح أنكم تلقيتم شريطاً آخر حول الفدية من قوة الشعب الثورية الضاربة؟

Topun ağzını açtıkları zaman, yedi milyon newton'luk itme gücü kazanıyorlar.
عندما فتح تحمل مدفع ل, فإنها يمكن أن تحقق يقرب من 7 ملايين نيوتن من قوة الدفع.

Mucizevî bir iyileştirme gücü olduğunu falan mı sanıyorlar?
هل يعتقدون أن لديها نوعا من قوة شفائية خارقة؟

Ama sizin getirdiğiniz umutla majesteleri sonunda cadının gücü zayıflamaya başladı.
منذ وقت طويل والأمل الذي أتيتم به بدأ يقلص من قوة الساحرة

Bu da kalkış için gerekli olan gücü en aza indirecektir.
وسوف تقلل من قوة فإنها ستحتاج لرفع كافية.

Bu gerçek hayatta olmaz Paul. Bunun bir anlamı var. Bu kaderin itici gücü gibi bir şey.
هذا ليس امراً عادياًَ بل هو من قوة المصير , هذا قدر

Dünyada gerçek aşktan daha kuvvetli bir güç yoktur.
لا توجد قوة فى العالم أقوى من قوة الحب الحقيقى

O tarz bir güç değildi ama bir insanın gücünden de fazlası vardı. Tabii bir anlam ifade ediyorsa. Nesi var bu ailenin?
لا ، لا ، لا ، لم يكن بهذهِ القوة، لكنّها أكبر من قوة بشريّ ، لو لذلك معنى.

Söyleseydim, tüm gücünle ona saldırırdın.
لو أنني كنت أخبرتك لكنت حاربته بكل ما لديك من قوة

O zaman bütün gücünle vur.
حسناً في هذه الحالة، كل ما عليك فعله هو ضربه بكل ما اوتيت من قوة

Bilgin olsun, tüm gücümle ben de karşılık vereceğim.
وأنت بت تعرف, بالطبع سأردها لك بكل ما أوتيت من قوة

Açabilmek için bütün gücümle sopayı kırmak zorunda kaldım.
و اضطررتُ أن أسحبه ... بكل ما أوتيتُ من قوة لكي أفتحه

Kaderimizi kendimiz mi kontrol ederiz yoksa sadece idrakın ötesindeki bir gücün oyuncakları mıyız?
هل نحن السيطرة على مصيرنا، أم أننا مجرد عبا من قوة ما وراء الفهم؟

Şu saç torbasını çöpe at ve daha yüksek bir gücün rehberliğini iste.
تخلص من كيس الشعر المقزز واستلهم الارشاد من قوة عليا

Eğer stratejik bölgelere delik açarsak, duvarın yük taşıma kapasitesini zayıflatırız.
إن حفرنا ثقوباً في أماكن معينة سنقلل من قوة حمل الجدار

Al Dunlap batmakta olan şirketlerini başına gelirdi ve işgücünün yüzde 30'unu salardı.
الآن، آل دانلوب كان يتم جلبه لانقاذ الشركات التي تفلس. كان يسرح 30 بالمائة من قوة العمل.