Ülkenin dört bir yanından gelen bir yığın dolusu teknisyen raporu var. | Open Subtitles | كان لدي كومة كبيرة من التقارير الميكانيكية المتأخرة من كل أنحاء البلد |
İnsanlar muhteşem kreasyonlarını göstermek için dünyanın dört bir yanından San Diego'ya geliyor. | TED | يسافرُ الناس إليه من كل أنحاء العالم ليعرضوا إبداعاتهم المدهشة على أرض سان دييغو. |
UNICEF'teki işimin en sevdiğim yanı dünyanın her yerinden gençlerle konuşma, tanışma ve onları dinleme imkanına sahip olmam. | TED | الجانب المفضل من وظيفتي في اليونيسف هو فرصة الحديث والاستماع ومقابلة هؤلاء الشباب من كل أنحاء العالم. |
Dünyanın her yerinden gelen insanlarla tanıştım, yüzler, ırklar, cinsiyetler, tefeciler. | TED | قابلت أناساً ينحدرون من كل أنحاء العالم، شخصيات بارزة، أعراق، أجناس، مرابين. |
Orta Doğunun her tarafından mal getiriyor. | Open Subtitles | انها تجلب أطقما من كل أنحاء الشرق الأوسط |
Bir dekan olarak, dünyanın her yanından öğrenciler gördüm. | Open Subtitles | كعميد المبتدئين قد رحبت بالطلاب من كل أنحاء العالم |
Ziyaretçiler, dünyanın her köşesinden bu bölgeye akın ediyorlar. | Open Subtitles | يحتشد الزوار لهذا الملجأ من كل أنحاء الكوكب |
İnsanlar dünyanın dört bir tarafından öğrenmek için geliyorlar. Ve sonra da geri dönüp, bu tohumları nasıl toplayacaklarını planlıyorlar. | TED | يأتي الناس من كل أنحاء العالم ليتعلموا. وبعدها يرجعون ويخططون كيف بالضبط سيقوموا بأخذ هذه البذور. |
Garaj yolundan yürüyorduk çünkü arabalar geçip duruyordu, araçlar Georgia'nın dört bir yanından öğrenci getiriyordu. | TED | سرنا إلى أعلى ممر السيارات بسبب وجود السيارات القادمة، السيارات التي تجلبُ الطلبة من كل أنحاء جورجيا. |
Adliye Sarayları Amerika'nın dört bir yanından gelecek çiftlerin işini görebilmek için hava karardıktan sonra da açık olacak. | Open Subtitles | المحاكم ستظل مفتوحه بعد الظلام لكي تلائم العديد من الأزواج من كل أنحاء أمريكا |
Binlerce kişi bugün burada bir araya gelecekler. Dünyanın dört bir yanından tarihe tanıklık etmeye geldiler. | Open Subtitles | الآلاف من الناس يجتمعون هنا اليوم، جائوا من كل أنحاء العالم ليشهدوا التاريخ، |
Dünyanın dört bir yanından insanlar gelir. | Open Subtitles | الناس يأتون من كل أنحاء العالم للاستماع اليه |
Asya'nın her yerinden fakir köylüler iş ve eğitim vaatleriyle buraya getiriliyor. | Open Subtitles | القرويون المساكين من كل أنحاء آسيا يأتون إلى هنا بوعد عن وجود عمل و تعليم. |
Hayalim tıpkı dayım gibi California'ya taşınıp dünyanın her yerinden en iyi boksörlerle maç yapmaktı. | Open Subtitles | حلمي كان الذهاب ال كاليفورنيا كما فعل عمي وأقاتل كل المقاتلين من كل أنحاء العالم |
Dünyanın her yerinden harika takımlar gelmiş. | Open Subtitles | فرق عظيمة من كل أنحاء العالم قد أتت إلى هنا |
Orta Doğunun her tarafından mal getiriyor. | Open Subtitles | انها تجلب أطقما من كل أنحاء الشرق الأوسط |
Ekibimizin geri kalanı dünyanın her tarafından gelen insanlar. Ve var olan her stilde dans ediyorlar. | Open Subtitles | وبقية الفريق هم من كل أنحاء العالم ويرقصون كل أنواع الرقص |
Dünyanın her tarafından cadılar onların yanlarına geldi bedeli karşılığında sırlarını öğrenmek için. | Open Subtitles | أتى السحرة من كل أنحاء العالم ليعيشوا معهم وليدرسوا أسراره... مقابل ثمن محدد |
Dünyanın her yanından ileri gelenler toplandı. | Open Subtitles | لقد تجمع أصحاب المقام الرفيع من كل أنحاء العالم |
Ülkenin her yanından çocuklarını ameliyat ettirmek isteyenler sana geliyor. | Open Subtitles | يأتي الناس بأطفالهم لكِ من كل أنحاء البلاد |
Dünyanın her köşesinden yüzlerce matematikçi bugün Cambridge'de üniversitenin Sayı Teorileri Kongresi'nde Profesör Wilkins'in vereceği seminere katılmak üzere toplandı. | Open Subtitles | مئات الرياضيين من كل أنحاء العالم سيلتقون اليوم لكي يشهدوا على الواقع العرض العلني |
Dinlemek için dünyanın dört bir tarafından gelen insanlar var. | Open Subtitles | الناس يأتون من كل أنحاء العالم للاستماع اليه |