İkişer tane kitap. İkişer tane maliye raporları. her şeyden ikişer tane. | Open Subtitles | مجموعتين من الدفاتر ، مجموعتين من تقارير التكلفة مجموعتين من كل شئ |
Oğlunun bir yeteneği olunca ilk düşündüğün şey onu saklamaktır, her şeyden korumaktır. | Open Subtitles | عندما أبنك يكون لديه هبه إهتمامك الأول بأن تخفيه بعيداً لحمايته من كل شئ |
Hey. Sana ne alacağımı bilemediğim için her şeyden biraz getirdim. | Open Subtitles | مرحباً ، لم أعرف ما أجلبه لك ، لذا فقد جلبت القليل من كل شئ |
Doğru. O durumda derhal Ukrayna sanat sineması seçmelerine aitmiş gibi gözükmeyen her şeyden kurtuluyoruz. | Open Subtitles | ثم نتخلص من كل شئ لا يبدو خاص بتجربة أداء الفن الأوكراني |
Her şeyi bir test yapmak zorunda mı ? | Open Subtitles | هل تريدين ان تجعلى من كل شئ اختبار؟ |
Sizden beyninizi bu mahkeme salonu içinde gerçekleşenler dışında her şeye kapamanızı istiyorum. | Open Subtitles | يجب أن تصفوا أذهانكم من كل شئ اٍلا مما سيدور فى هذه المحكمة |
her şeyden sonuna kadar içtin ama üzerinde bir leke bile bırakmadılar. | Open Subtitles | شربتَ بعمق من كل شئ ولم تترك أي بقعة عليك |
Buradaki jaguar yavrularının, bu büyük değişikliğin getirdiği her şeyden azami derecede faydalanmaları gerekiyor. | Open Subtitles | أشبال النمر المرقّط تحتاج إلى الاستفادة هنا من كل شئ تجلبه هذه التغيّرات الضخمة |
Kaleb'in babasının işini bulması gerektiğini biliyorsun. Bu her şeyden önemli. Anlıyor musun? | Open Subtitles | تعرف إن كاليب يجب أن يجد عمل والده أهم من كل شئ هل تفهم؟ |
Bodrumdaki her şeyden kurtulmam gerekiyordu hani olaylardan... | Open Subtitles | عليّ التخلص من كل شئ بالقبو ..على اعتبار كل ما |
Herkesten ve her şeyden korkarlar. | Open Subtitles | أنهم يخشون من أى قادم و من كل شئ |
her şeyden ama; hayattan değil. | Open Subtitles | أكثر من كل شئ لكن ليس أكثر من الحياة |
her şeyden bir şeyler öğrenmeye çalışıyorum, aslında. Tideman Endüstrisi için çalışıyorum. | Open Subtitles | أنا القليل من كل شئ أناأعملفى "تايدمانللصناعات" |
her şeyden korkuyorum! Gördüklerimden korkuyorum. | Open Subtitles | انا خائفه من كل شئ انا خائفه مما رأيت |
Sadece her şeyden biraz biraz aldım. Yani ihtiyatlı olmak lazım. | Open Subtitles | لقد حزمت قليلا من كل شئ من داعي الضرورة |
Biliyorlar ki her şeyden ödüm patlıyor neden "Baksana, ben şuraya gidiyorum" diyemiyorlar? | Open Subtitles | إنهم يعلمون اننى أفزع من كل شئ إذا لماذا لايستطيعون قول هاى, انا ذاهب هنا"؟" |
Her neyse, ben de bozuktum çünkü Craig neyse, her şeyden kaçıp Avusturalya' ya gitmek istediğimi söyledim. | Open Subtitles | على كل حال ، فقد كنت ... حزينة أيضاً لأن كريج أياً يكن ، قلت أنني أتمنى لو استطعت الهروب من كل شئ والذهاب لاستراليا |
Sen her zaman her şeyden korkardın. | Open Subtitles | لقد تعوّدتُ أن تكون خائفاً من كل شئ |
O her şeyden acilen kurtulmamız gerektiğini söylüyor. | Open Subtitles | إنها تقول أن نتخلص من كل شئ على الفور |
Her şeyi bir kenara bırak. | Open Subtitles | فقط استراحة من كل شئ |