"من كونك" - Translation from Arabic to Turkish

    • olmanın bir
        
    • olmaktan daha
        
    • olmana
        
    • olduğundan
        
    Hissiyatları hissetmek insan olmanın bir parçası. TED فالشعور بالمشاعر هو جزء من كونك إنسانًا.
    Yaratıcı olmanın bir kısmı da neyde iyi olduğunu anlamaktır. Open Subtitles جزء من كونك مبدعا هو ان تعرف في اي مجال تبدع
    Ordu her hareketin daima bir sonucu olduğunu öğretti bana. Bunları kabul etmekse insan olmanın bir parçası. Open Subtitles علّمني الجيش أنّ الأفعال دائماً لها عواقب وتقبلّها هو جزء من كونك رجلاً
    Ama sırf temiz olmaktan daha önemli şeyler de var. Open Subtitles لكن هناك امور كثيرة اكثر اهمية من كونك فقط نظيفا
    Daha yüksek bir maaş bankacılık işini eskiden olduğundan daha iyi hale getirdi, ama bir bankacı olmayı bir sanatçı olmaktan daha iyi hale getiremeyebilir. TED إن الراتب الأعلى يجعل وظيفة العمل المصرفي أفضل مما كانت في السابق، ولكنها من الممكن ألا تكون كافية لتجعل كونك مصرفيًا أفضل من كونك رسامًا.
    Gerizekalının teki olmana rağmen ayrıntılara olan dikkatini alkışladığımı söylemeliyim. Open Subtitles أعترف, بالرغم من كونك بغير كامل عقلك, فإن انتباهك للتفاصيل مبهر
    Ama bu insan olmanın bir parçası. Bu yüzden insanları hoş karşıla. Open Subtitles لكنه جزءُ من كونك بشراً إذن مرحباً بالناس
    Burada olmanın bir parçası da iyi olmadığımızı kabul etmektir. Open Subtitles جزء من كونك هُنا يتعلق بإعترافك أنكِ لستِ بخير
    Duygularını göstermek, seksi modern erkek olmanın bir parçasıdır. Open Subtitles إظهار العواطف يعتبر جزءًا من كونك رجلا معاصرًا مثيرًا.
    Lider olmanın bir kısmı, ekibine güvenmeyi ve görevlendirmeyi öğrenmektir. Open Subtitles جُزء من كونك قائدة يتعلق بتعلم كيفية الوثوق بفريقك وتعلم كيفية تفويض المسئوليات للغير
    Eğer en iyi alternatif varsa, o zaman bu seçmeniz gereken alternatiftir, çünkü mantıklı olmanın bir parçası da kötü şeydense iyi şeyi yapmak, seçmeye en çok sebebiniz olan alternatifi seçmektir. TED لو كان هناك بديل أفضل، إذن فإن ذلك هو الذي يجب أن تختاره، لأن جزءً من كونك عقلانيًا هو القيام بفعل الشيء الأفضل بدلًا من الشيء الأسوأ منه، واختيار ما لديك السبب الأقوى لفعله.
    Pazarlık etmek yetişkin olmanın bir parçasıdır. Open Subtitles ان تساوم جزء من كونك بالغ هذه اربعون
    Köpek olmak insan olmanın bir parçası değil mi? Open Subtitles أليس كونك كلب جزء من كونك أدمياً؟
    Balet olmak madenci olmaktan daha mı iyidir sence? Open Subtitles هل تعتقد كونك راقص باليه سيكون أفضل من كونك عامل منجم؟
    Boşanmış olacağım. 34 yaşında bekar olmaktan daha kötü olan tek şey 34 yaşında boşanmış olmak. Open Subtitles الشيء الوحيد الأسوء من كونك بالـ 34 وعزباء هو كونك بالـ 34 من عمرك ومطلقه
    Kara listede olmaktan daha kötü şeylerde var. Open Subtitles تذكر, هناك أشياء كثيرة اسوأ من كونك على القائمة السوداء
    Üniversitede, belki sana ...dışarıda uyuşturucu satıcısı olmaktan... daha rahat bir hayat olduğunu anlatmadılar mı ? Open Subtitles ربما جعلتك الجامعة تفكّر أنّ هناك شيء أفضل في الخارج من كونك تاجر مُخدّرات حقير؟
    Çünkü şampiyon olmak, çabuk olmaktan daha fazlasını gerektirir. Open Subtitles لكي تصبح بطلاً يتطلب الأمر أكثر من كونك سريعاً.
    Tamamen habersiz bir şekilde, çok korkunç bir şeyin... parçası olmaktan daha rahatsızlık verici bir şey yoktur. Open Subtitles لا يوجد شئ أكثر إرباكاً من كونك جزء من شئ فظيع لهذه الدرجة، وأنت غير مُدرك تماماً
    Asıl ben senin bu kadar kısa zamanda biriyle beraber olmana şaşırdım. Open Subtitles أنا مندهش فعلا من كونك انتي بعلاقة بهذه السرعة
    Ayrıca polis olduğundan çok daha iyi bir bovlingcisin. Open Subtitles بالاضافة، أنت لاعب بولينغ أفضل بكثير من كونك شرطياً

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more