İstediğin bu muydu, onca yaptığıma rağmen... Uzun zamandır mı berabersiniz? | Open Subtitles | افعلي ما شئت فهذا ما تفعلينه من مدة طويلة |
Bu adam, aslında Uzun zamandır beğendiğim ilk kişi ve bu huysuzluğuna devam edersen, seni öldürürüm! | Open Subtitles | هذا هو الشخص الوحيد الذى أعجبت به بالفعل من مدة طويلة و لو واصلت فى تعكير مزاجنا, سأقتلك |
Ancak konuşmamın sonunda bunu düzeltecegim ve uzun süredir içinde bulunduğumuz bu yanlışı düzeltmek için size bir umut ışığı vereceğim. | TED | ولكنّي سأجعله أفضل في النهاية، وسأقدم لكم الجانب المشرق لإصلاح هذه الفوضى التي نحن فيها من مدة طويلة جدًا. |
Usta, Holy tapınağının elçisi sizi uzun süredir bekliyor. | Open Subtitles | سيدى . مندوبنا ضابطِ مِنْ المعبدِ المقدّسِ ينتظر من مدة طويلة |
Uzun zaman önce taşındım. İyi bir şey yapmış yerlisiyim buranın diyebilirim. | Open Subtitles | انتقل من مدة طويلة يمكن ان تقولي اني فتاة محلية تبلي جيدا |
Çok Uzun zaman önce değildi, amcam 6 yaşındaki kuzenime mısır gevreği vermeye kalkmış. | TED | بالمناسبة ليس من مدة طويلة .. عرض عمي على ابنه البالغ من العمر 6 سنوات حبوب الافطار |
Öğle yemeği zamanında o güzel cam parçasını görmüştüm. Una Uzun zamandır bir hediye almamıştım. Ve Jesse ile yine para yüzünden kavga etmiştik. | Open Subtitles | لم اكن قد اشتريت لها هدية من مدة طويلة و كنت قد تشاجرت مرة أخرى مع جيسى بسبب المال |
Sizler birbirinizi çok Uzun zamandır görmüyorsunuz değil mi? Bu çok heyecanlı. | Open Subtitles | ابي هنا , انتم لم تروا بعضكم من مدة طويلة |
Belki bu tarz şeyler Uzun zamandır oluyordu. Fark etmedik. | Open Subtitles | ربما كانت هذة الأشياء تحدث من مدة طويلة و لكنكِ لم تعرفي عنها |
Çok Uzun zamandır onunla çalışıyordum... ..çok ters oldu bu. | Open Subtitles | وبجانب أنني أعمل في المهمة من مدة طويلة بدأت أفقد الثقة |
Çok Uzun zamandır bunu yapıyorsunuz. | Open Subtitles | حسناً, يا جماعة أنتم تفعلون هذا من مدة طويلة. |
Marilyn, bu çocuklar uzun süredir bizimle. | Open Subtitles | لقد كان لدينا أولاد من مدة طويلة يا مارلين |
Biliyor musun, uzun süredir bu anı hayal etmiştim. | Open Subtitles | اتعلم لقد حلمت بهذه اللحظه من مدة طويلة. |
Sence bu kadar uzun süredir yazıştığımız halde nedense bana bunu söylemeyi ihmal etmen garip değil mi? | Open Subtitles | ألا تظن أنه غريب أننا نتبادل الرسائل من مدة طويلة وتجاهلت أن تخبرني بهذا، بطريقة ما |
uzun süredir görüştüğünü biliyorum. Hakkımızda ne biliyor? | Open Subtitles | ـ أَعْرفُ أنك تقابلها من مدة طويلة ماذا تَعْرفُ عنا؟ |
Ama onu Uzun zaman önce İnsan Oğulları'na kaptırmıştım ve şimdi kendimi göstermek için hiçbir sebep yoktu. | Open Subtitles | ولكني فقدتها من مدة طويلة مع الآدميين ولا أري سبباً لأريدها بعد الآن |
Bunu çok Uzun zaman önce yapmam gerekirdi. | Open Subtitles | شيئاً ما كان يجب أن أقوم به من مدة طويلة |
Çok Uzun zaman önce, lmboca şimdi olduğu gibi değildi. | Open Subtitles | من مدة طويلة امبوكا لم تكن مثل الآن |
Cooper köprüden aşağı düştü, sonra Nathan suya atladı... ve Çok uzun zaman oldu, geri gelmedi. | Open Subtitles | اووه لوكاس كوبر وقع من الجسر, ونايثن لحق به ولم يخرج من مدة طويلة |
Bu da demektir ki oraya çok daha önce gömülmüşlerdi. | Open Subtitles | اذن لابد من انها مدفونة من مدة طويلة |