"من مسافة قريبة" - Translation from Arabic to Turkish

    • yakın mesafeden
        
    • yakından
        
    • kısa mesafeden
        
    Tek bir kurşun girişi var. yakın mesafeden sırtından vurulmuş. Open Subtitles يوجد ثقب رصاصة واحدة في منتصف الظهر من مسافة قريبة
    yakın mesafeden saldırmak zorunda kalırsam o zaman baltamı kullanabilirim. Open Subtitles إذا كنتُ أريد أن أُصوب من مسافة قريبة فسأستخدم عصاي
    yakın mesafeden kafasına sıkıldı. İşte bu durum ona inanmamı sağlıyor. Open Subtitles أطلقوا عليه النار من مسافة قريبة ذلك هو ما يجعلني أصدقه
    İşkence görmüş, kalbine yakın mesafeden ateş edilmiş, kafatası baltayla yarılmış. Open Subtitles وقد تعرض للتعذيب , وأطلاق نار من مسافة قريبة في القلب, وجمجمته مفتوحة قسمين بفأس
    Ama sonraki iki mermi oldukça yakından ateşlenmiş, sanırım 6 adım kadar. Open Subtitles ولكن الطلقتين القادمتين كانت من مسافة قريبة داخل 6 أقدام ، ربما
    Şiddetli bir şekilde dövülmüş ve kısa mesafeden beş el ateş edilmiş. Open Subtitles تم ضربه بشدة, وإطلاق الرصاص خمس مرات عليه من مسافة قريبة.
    Bir polis yakın mesafeden ıskalamaz. Open Subtitles لا يمكن لشرطي أن يخطيء التصويب من مسافة قريبة
    Başında kurşun yarası var. yakın mesafeden vurulmuş. Open Subtitles طلقة نارية في الرأس من مسافة قريبة للغاية
    yakın mesafeden, kafaya bir el. Kurşun kafatasını delip geçmiş. Open Subtitles أُصيبَ برصاصة واحدة في رأسه من مسافة قريبة تناثرت شظايا الرصاصة داخل الجمجمة
    Belki iki kurşun da yakın mesafeden ateşlendi. Open Subtitles ربما تمّ إطلاق كِلا الرصاصتين من مسافة قريبة
    Göğsüne yakın mesafeden üç kurşun isabet etmiş. Open Subtitles تبدو 3 طلقات بالصدر تمّ إطلاقها من مسافة قريبة
    Bir kalbe, bir beyne. yakın mesafeden. Open Subtitles رصاصة في القلب وأخرى في الدماغ، من مسافة قريبة
    Beneklenmeye bakın. - Sanki yakın mesafeden vurulmuş gibi. Open Subtitles أنظروا للنقط، يبدو بأنه تمّ إطلاق النار عليه من مسافة قريبة
    Ve gözlemlediğime göre iki atış da yakın mesafeden yapılmış, ikisi de kalbini hedef almış. Open Subtitles نعم ، وما لاحظته انا أن الطلقتان أُطلقتا من مسافة قريبة كلتاهما مزقا قلبها
    Eve gitmek için aracına biniyor ve çetelerin tarzında yakın mesafeden vurulup öldürülüyor. Open Subtitles إستقل سيارته ليذهب لمنزلِه، و تم إطلاق النار عليه من مسافة قريبة بطريقة مشابهة لإسلوب العصابات.
    yakın mesafeden vurulmamış. Open Subtitles إنه خاطيء. لم يتم إطلاق الرصاص عليه من مسافة قريبة.
    O'Bannon, iki korumasıyla birlikte yakın mesafeden vuruldu. Open Subtitles لقد تم إطلاق النار عليه من مسافة قريبة بجانب أثنان من حراسه الشخصيين
    Demek kafaya yakın mesafeden ateş edilmiş. Open Subtitles إذًا طلقة من مسافة قريبة إلى الرأس هل كان هناك جرح مخرج؟
    Göğsünden yakın mesafeden iki kez vurulmuştu. Open Subtitles أطلق عليه النار في صدره مرّتين من مسافة قريبة.
    Böylesine yakından ateş edilmesiyle, doğrudan içinden geçmiş. Open Subtitles أطلقت من مسافة قريبة , لقد اخترقته بكل بساطة
    Kurbanını çok yakından vurması gerek. Open Subtitles كان عليه إطلاق النار على ضحيته من مسافة قريبة
    Başkanın koruma müdürlüğünü yapan ve akademide atış eğitimi veren bir adam size kısa mesafeden ateş ediyor. Open Subtitles الرجل المختص بتعليم الرئيس دروس الإطلاق و الإصابة في الأكاديمية أطلق عليك من مسافة قريبة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more