Ameliyat yapıyormuş gibi yapmaktansa onu izleyerek daha çok şey öğrenirim. | Open Subtitles | سأتعلم من مشاهدة ذلك أكثر مما سأتعلمه من تمثيل القيام بجراحة. |
Ama bizim gibi, Matt'in tepkisini izleyerek hakkında birşeyler öğrenebilir. | TED | و نوعا ما مثلنا يستطيع نوعا ما ان يتعلم عنه من مشاهدة رد فعل مات |
İnsanları izleyerek bunu anlamak yada bunu öğrenmek çok zor çünkü biz insanlarla iletişim kurarken herşeyi otomatik olarak yaparız. | TED | لقد اتضح انه صعب حقا لتعلم هذا او فهم هذا من مشاهدة الناس لاننا عندما نتفاعل نفعل كل هذه الاشارات تلقائيا |
Güzel genç bir hanımın potaya doğru gidişini izlemek çok güzel. | Open Subtitles | نغم لاشئ أجمل من مشاهدة فتاة شابه تسحق بفوه في الفتحه |
Televizyon izlemek yerine yemek yerken birbirlerine gülümseyen insanlar var mı? | Open Subtitles | أليس الناس يأكلون العشاء ويبتسمون لبعضهم البعض بدلًا من مشاهدة التلفاز؟ |
Aslına bakarsanız provayı izlerken birçok şey öğrenebiliriz. | Open Subtitles | في الواقع, يمكننا ان نتعلم الكثير من مشاهدة بروفة |
Hiç gitmediğin bir partiyi izlemenin neresi güzel olabilir ki? | Open Subtitles | ما هي المتعة التي تحصل عليها من مشاهدة حفلة لا تستطيع الذهاب اليها؟ |
Bugün, televizyon izleyerek geçen 20 yıl beni duygusal bir hale getirdi, basit bir sigorta reklamı bile gözlerimi doldurabilir. | TED | اليوم، بعد 20 عام من مشاهدة تلفازا وظف لجعلي حساسا حتى أن إعلان تأمين جيد قد بجعل عيني تدمع |
Ve uzmanların steroidler hakkında daha çok şey biliyor olsalar da, bunları haberleri izleyerek öğrenemeyeceğinize emin olun. | Open Subtitles | وبالرغم من أن الخبراء ..يعرفون الكثير عن السترويد فأنت بالتأكيد لن تعرف شيئاً من مشاهدة الأخبار |
Tüm bunların hepsini güvenlik kaseti kayıtlarını izleyerek mi planladın? George: Evet, haklısın. | Open Subtitles | لذا خططت لكل هذا فقط من مشاهدة أشرطة المراقبة؟ |
Babalık konusunda bildiklerimin yarısını o diziyi izleyerek öğrendim. | Open Subtitles | نصف ما أعرفه عن كوني أباً، تعلمته من مشاهدة المسلسل |
Bu kişisel bağlılığının oyun oynayan insanları izleyerek öğrenebileceğimiz psikolojik ve nörolojik dersler ile nasıl değiştirilebileceği ile ilgili. | TED | إنها حول كيف أن المشاركة الفردية يمكن أن تتحول بواسطة الدروس النفسية و العصبية يمكننا أن نتعلم من مشاهدة الناس الذين يلعبون المباريات. |
Bağışlayın, amcam İngilizcesini üç serseri filmlerini izleyerek öğrendi. | Open Subtitles | -أنا أسفه ، لقد تعلم عمي الإنجليزية من مشاهدة أفلام العرائس المتحركة -أنا أسفه |
CA:Ve böylece matematiksel olarak işe yarıyordu, "House of Cards" izleyerek geçen 1 saat, başkasının lisanslı içeriğini izleyerek geçen bir saatten daha mı karlıydı? | TED | ك.أ:هل نجح الأمرمباشرًة عندما قمتم بعمل الحسابات، أنّ مشاهدة"هوس أوف كارذز،"لمدة ساعة مثلًا، كانت مُربحة أكثر من مشاهدة محتوي شخص اخر لمدة ساعة؟ |
Çizgi film izlemek yerine DZB'nin güvenliğini düşünsek daha iyi olur. | Open Subtitles | سيكون من الأفضل بدلاً من مشاهدة الكارتون أن تفكر بالأمن فى البنك المركزى |
Fazla televizyon izlemek diye bir şey yok, dostum. | Open Subtitles | كل ما يمكننا فعله هو الإكثار من مشاهدة التلفاز. |
Bilmem gereken kızgınlığını nasıl geçireceğim. Bunun birinci adımı da laptopundaki, benimle porno izlemek yerine içindekileri yazmak için tuttuğu günlüğüne erişim sağlamak. | Open Subtitles | و الخطوة الأولى هى قراءة ملاحظاتها على الحاسب حيث تكتب عن خواطرها الداخلية بدلاً من مشاهدة الأفلام الإباحيه معى |
O kadar maçı izlerken boynum çok yoruluyor. | Open Subtitles | رقبتي تتعب كثيراً من مشاهدة كل تلك المباريات |
Ve Annemlerden öğrendiğim şeylerden biri ise, hayatlarını yaşama yollarını izlerken gördüm ki, eğer şanslıysan, sende birşeyler vermeyi görev edinmelisin. | Open Subtitles | وأحد الأمور التي تعلمتها من والدتاي من مشاهدة طريقة عيشهما لحياتهما أنه حين تكون محظوظاً |
Her dokuz dakikada bir Dolly Parton'ın hayat hikayesini izlerken öğrendiğim bir şey varsa o da kesin olmaktır! | Open Subtitles | لو تعلمت أي شيء من مشاهدة قصة حياة دولي بارتون مع إعادتها كل تسع دقائق فهو أن تكرسي كل طاقتك لهدفك |
Hiç gitmediğin bir partiyi izlemenin neresi güzel olabilir ki? | Open Subtitles | ما هي المتعة التي تحصل عليها من مشاهدة حفلة لا تستطيع الذهاب اليها؟ |