Benimki az bulunur bir metal. "Tırsaryum" denir. Rengi sarı, tadı tavuk gibi. | Open Subtitles | بالنسبه لى فأنا مصنوع من معدن نادر يسمى ثيديم هو أصفر بطعم الدجاج |
[ Jean ] -Bu alamentium isminda karışık bir metal çeşidi. | Open Subtitles | ان المعدن بداخله عبارة عن سبيكة من معدن يسمي دوماتيوم |
metal bir kutuda duruyordu ama etkilenmemiş. | Open Subtitles | لقد كان مخزن في وعاء من معدن, ولم يتحول الوعاء. |
Ve keşiflerinden sadece birkaç yıl sonra, alüminyum gümüş kadar pahalı bir metalden bir genel yapı malzemesine dönüştü. | TED | و بعد سنوات قليلة فقط من اكتشافهما، تغير الألمونيوم من معدن ثمين تكلفته تساوي تكلفة الفضة إلى مادة بنائية خام شائعة. |
"Bir göktaşı kraterinde bulunan metalden yapıldı | Open Subtitles | أنتج المثلث من معدن وجد في فوهة بركان نيزك |
Zırhım Svalbard'a düşen yıIdızlardaki gökyüzü demirinden yapıIdı. | Open Subtitles | صنع درعي من معدن من السماء. من نجوم تهوي في سفالبارد. |
Benim zırhım, Svalbard'a düşen yıldızlarda bulunan gök demirinden yapılmıştır. | Open Subtitles | صنع درعي من معدن من السماء. من نجوم تهوي في سفالبارد. |
Hançer Kripton metalinden yapılmış olmalı. | Open Subtitles | لا بدّ أن النصل قد صنع من معدن كريبتوني |
Parmaklıklar Thanagar'daki Nth metalinden yapılmış. Kırmak imkansız. | Open Subtitles | "القضبان مصنوعة من معدن "إينث من كوكب "ثاناجار"، لا يمكن كسرها |
Hâlâ muamma. Sert bir metal parçası gibi görünse de. Titreşiyordu. | Open Subtitles | والغريب في الأمر، أنه مع كونها قطعة من معدن صلب، كانت تهتز. |
Az önce annenleydim ve nişan yüzüğünün sadece metal ve taştan daha fazlası olduğunu anladım. | Open Subtitles | لقد كنت للتو مع والدتك و ادركت ان خاتم الخطوبة اكثر من معدن و حجر. |
"Bir metal parçası da bulundu, muhtemelen cinayet silahına ait." | Open Subtitles | أيضاً .. أستعادة جزء من معدن من المحتمل أن تكون قطعة من سلاح الجريمة |
Bu yüksek yoğunluklu bir metal. | Open Subtitles | هذه الحلقة مصنوعة من معدن عالى الكثافة |
Yani trilyonlarca tonluk metal saatte binlerce mil boyunca dönüyor. | Open Subtitles | في إتّجاه واحد. لذا تريليون تريليون طن من معدن المنصهر تدور في آلآف الأميال في السّاعة، لذا... |
Bir metalden yapılma bir düğme bulmuş. | Open Subtitles | وهو يبدو من معدن أنيق وجميل لم يرونه من قبل |
"Bir göktaşı kraterinde bulunan metalden yapıldı | Open Subtitles | أنتج المثلث من معدن وجد في فوهة بركان نيزك |
Bu çan, Pol Pot'un öldürücü arazilerinden çıkan etkisiz hale getirilmiş bir mayının metalinden yapılmıştır, insanlık tarihini en kötü rejimlerinden biri- rejim çöktükten sonra insanlar şimdi hayatlarını toparlamaya başlıyorlar." | TED | هذا الجرس مصنوع من معدن من لغم أرضي أبطل مفعوله، من حقول القتل ل "بول بوت" -- أحد أكثر الأنظمة شراً في تاريخ البشرية -- حيث بدأت الناس الآن تضع حياتها مع بعضها مرة أخرى بعد انهيار النظام. |
bu keris... yıldız metalinden ürettik. | Open Subtitles | ... هذا الرمح لقد صنعته من معدن نجم |