İngilizce bir metnin görsel soyutlama bakış açısından böyle gözüküyor. | TED | هذا ما يبدو عليه نص بالإنجليزية من منظور تجريدي بصري. |
Bu grafikler zorlayıcı ve dalgalı, ama insanların bakış açısından aslında çok bir faydası yok. | TED | تلك الرسومات متموجة ومتحكم بها. ولكن من من منظور بشري، في الواقع ليست مفيدة جدا. |
Şeytan girmesi olgusuna bilimsel açıdan yaklaşıyor ve konuyu sömürmeye çalışmıyor. | Open Subtitles | إنها تتناول موضوع التلبس من منظور علمي ولا تحاول السخرية منه |
Ama onunla mücadele etmenin yolu bilimden; ve, nasıl ve neden yayıldığını, ahlaken tarafsız bir açıdan ele almaktan geçer. | TED | ولكن نستخدم العلم من أجل القضاء على المرض.. لمعرفة كيف ينتشر وكيف من منظور حيادي الأخلاق. |
Şimdi buna çalışan hafıza perspektifinden ya da çoklu görev perspektifinden yaklaşabiliriz. | TED | الان نستطيع ان نقول الاتي من منظور الذاكرة العاملة أو من منظور تعدد المهام. |
Eğer sadece sanat ve kültür açısından düzenlersek, gezegenimiz perspektifinden sınırlar olmadan nasıl görünebileceğine bakabilirsiniz. | TED | يمكنكم النظر إليها من منظور كوكبنا، لمحاولة معرفة ما الذي يبدو عليه دون حدود، إذا نظمنا الفنون والثقافة. |
Ama larvaların bakış açısıyla, Her türlü karlı bir sonuç. | Open Subtitles | ولكنّ من منظور عالم الحشرات فهو مستفيد في كلا الحالتين |
Sahada bilinen yerlerdeler böylece aralarındaki yollarda ayrıca biliniyor, ki tüm ağın güvenilebilirlik bakış açısından bu gerçekten çok önemli. | TED | إنها في أماكن معروفة على الأرض، إذاً المسارات بينها معلومة أيضاً، الأمر المهم جداً من منظور الكفاءة للشبكة كلها. |
Fakat bu teknoloji sınıftaki bir öğretmene mağdurun bakış açısından bir zorbanın ne kadar zarar verici davranışlarda bulunduğunu göstermesini sağlar. | TED | لكن ما قيمة هذه التكنولوجيا لمدرس في فصل محاولًا إظهار لمتمردٍ ما مدى ضرر أفعاله من منظور الضحية؟ |
Hiçbiri dikkatimden kaçmıyor, dahası sonar açısından bakınca, odanın boyutu, eğrimleri ve sahnenin çevresindeki seyirciler, odanın yüksekliği. Hepsinin farkındayım. | TED | لا شيء منها يفلت من انتباهي، وبعد ذلك من منظور تقنية السونار، حجم القاعة، التفاف الحضور حول المنصة، إنه ارتفاع القاعة. |
Ve tabii hepimiz konu spor olunca biliriz ki, eğer belli bir takımın taraftarıysanız, oyunun gidişatını takımınız açısından izlemeye engel olamazsınız. | TED | وبالطبع، كلنا نعلم أنه في الرياضة، إذا كنت مشجعًا لفريق معين، لايمكنك إلا أن تنظر للعبة من منظور فريقك. |
Hadi olaya bir de Zeno'nun bakış açısından bakalım ve yolu parçalara bölelim. | TED | لكن، دعنا نأخذ الأمور من منظور زينون ونقسم الرحلة إلى أجزاء. |
Çünkü kendinizi başka birinin yerine koyduğunuz zaman dünyayı başka bir açıdan görüyorsunuz. | TED | لأنك عنما تكون في موقع أحدهم، ترى العالم من منظور مختلف. |
Ama belki de kendime şunu kanıtlamanın zamanı gelmişti, evet, geçmişi anlamak önemlidir, geçmişe başka bir açıdan bakmak önemlidir, ama belki de kendi kültürümüzün güçlü yönlerine bakmalıyız ve günümüzde bu temelleri esas almalıyız. | TED | لكن ربما حان الوقت لأثبت لنفسي، نعم، أنه من الأهمية فهم الماضي، ومن المهم النظر إليه من منظور مختلف، ربما يجب علينا النظر إلى مظاهر القوة في ثقافنتا والبناء على هذه الأسس في الوقت الحاضر. |
Bana göre cevap, probleme farklı bir açıdan bakmayı gerektiriyor. | TED | بالنسبة لي، الأمر يتطلب النظر للمشكلة من منظور مختلف. |
Birincisi: Eğitimdeki kar/zarar perspektifinden kurtulalım. | TED | الأولى: دعونا نتخلص من منظور العجز لدينا في التعليم |
Amacımız inanç perspektifinden bakarak istisani olguları tedavi etmek. | Open Subtitles | هدف الفصل الدراسي هو مراقبة الظاهرة من منظور إيماني |
Bugünün perspektifinden 60 yıl uzaktaydım. | Open Subtitles | من منظور وقتنا الحالي. لقد ابتعدت لمدة 60 سنة |
Böylece evrensel bir bakış açısıyla, zihinsel hastalık hakkında bazı şaşırtıcı şeyler keşfedebiliyoruz. | TED | الآن عندما نقوم بذلك، يمكننا اكتشاف بعض الأشياء المذهلة حول المرض النفسي من منظور عالمي. |
Kalbim sızladı. Bu, edebi bir bakış açısıyla bile dünyaya nasıl yansıtıldığımızdır. | TED | أحسست بغصة في قلبي من كون هذه هي صورة العالم عنَّا حتى من منظور أدبي. |
Dev şeytan hakkında bir hikaye yazmış bu da çocuk gözüyle katilin tasvir edilmesidir. | Open Subtitles | لقد كتب قصّة عن عملاق شرير، وهي من منظور طفل، كيف سيبدو له القاتل. |
Chris Kluwe: Gördüğünüz gibi, futbol sahasında top kapmanın neye benzediğine dair top kapanın gözünden küçük bir tecrübeydi. | TED | كريس كلو: إذًا كما ترون، إحساس بسيط بما يشبه تعرضكم لاصطدام في ملعب كرة قدم من منظور المعترض للخصم. |
Seni bilmiyorum ama geçtiğimiz yıl bana farklı bir bakış açısı verdi. | Open Subtitles | لا أعلم بشأنك، لكن العام الماضي جعلني أنظر للأمور من منظور جديد |