"من نافذة" - Translation from Arabic to Turkish

    • penceresinden
        
    • pencereden
        
    • camdan
        
    • penceresine
        
    • penceresindeki
        
    • camından dışarı
        
    Sanki kanatları varmış gibi dördüncü katın penceresinden atlamadan önce bana göz kırptı. Open Subtitles نظر لى قبل ان يقفز من نافذة بالطابق الرابع كما لوكان لدية اجنحة
    Sanki kanatları varmış gibi dördüncü katın penceresinden atlamadan önce bana göz kırptı. Open Subtitles نظر لى قبل ان يقفز من نافذة بالطابق الرابع كما لوكان لدية اجنحة
    Oleg seni mutfak penceresinden görmesin diye burada duralım mı? Open Subtitles انحن هنا لكي لا يستطيع اولق رؤيتكي من نافذة المطبخ
    O, alevlerden kaçmak için üçüncü kattaki pencereden atlayınca öldü. Open Subtitles ماتت حينما قفزت من نافذة الطابق الثالث لتهرب من اللهب
    Kimse bana 6 metre yükseklikteki pencereden disari çik demedi. Open Subtitles لم يخبرني أحد بشأن الخروج من نافذة على ارتفاع طابقين
    Bu öğleden sonra oğlunun evindeki camdan dışarı itileceğini duydum. Open Subtitles سمعت انه سيدفع خارجا من نافذة ابنه لاحقا يعد الظهر
    Söylemek istediğim, efendim, şu ki, soyguncu daha önce asla kimseye zarar vermemişti, buna karşın daha işin başında yatak odasının penceresinden beni sordun. Open Subtitles ما أقصده هو لم يؤذي السارق أحد من قبل حتى الآن من نافذة غرفة نومك
    Fakat benim size söyleyeceğim şuydu, ağzında bir parça yiyecekle Bay Rinditch'in penceresinden atlarken gördüm. Open Subtitles ولكن ما كنت اريد قوله هو اننى رأيته يقفز من نافذة السيد ريندش وفى فمه قطعة من الطعام
    Belki mutfak penceresinden kaçıp, çatıya çıkabilirsin. Open Subtitles ربما امكنك الهروب من نافذة المطبخ ومنها الى السطح
    Bu... Ne? Georges bana, ateş edildikten hemen sonra, Mösyö Ballon'u Maria'nın penceresinden kaçarken gördüğünü söylemişti. Open Subtitles جورج أخبرني أنه رأى بالون يخرج .من نافذة ماريا بعد إطلاق النار
    Ya da on dördüncü kat penceresinden aşağı atlarsın. Open Subtitles أو ستقفزين من الطابق الرابع عشر من نافذة مكتبك
    Bir uçaktan atladınız, genelevin penceresinden değil. Open Subtitles أنك ستقفز من طائرة وليس من نافذة منزل دعارة، أعد الكرَة
    Annemi son gördüğümde Teksas'daki bir kütüphanenin penceresinden el sallıyordu. Open Subtitles آخر مرة رأيت أمي هي كانت تلوح من نافذة مكتبة في تكساس. الحق، أب؟
    Gençken, üçüncü kattaki bir pencereden atlayabildiği için, bir ev yangınından kurtulmuş. TED عندما كان شابًا نجا من حريق منزل، فقط لأنه قفز من نافذة الطابق الثالث للفرار.
    Çocukken garajın üstündeki pencereden seni izlerdim. Open Subtitles وانا طفلة كنت اراقبك من نافذة اعلى المرآب
    Kadınlar intihara karar verdiğinde... ya trenden... ya da pencereden aşağı atlıyorlar. Open Subtitles النساءدائماًعندماينتحرون. يقفزون , على سكة حديد أمام قطار أو من نافذة.
    Bu bir animasyon değil. Bu video, camdan bakan astronotun çektiği bir video. TED هذه ليست رسوم متحركة هذا فيديو صوره رائد فضاء من نافذة المحطة
    camdan atlayacak olsan birkaç yazım hatası yapabilirsin. Open Subtitles , أذا كنت على وشك القفز من نافذة . كنت ستقوم بأخطاء لغوية أيضاً
    Yazıyor! "Herifin biri, camdan gelişigüzel gazete savuruyor." Open Subtitles خبر إضافى, رجل يقود بطريقة غريبة يلقى الصحف من نافذة السيارة
    Kaçarken hastane penceresine bulaşan kan örnekleri vardı ya? Open Subtitles عينة الدم حصلنا عليها عندما هرب من نافذة المستشفى
    Bizim, revir penceresindeki çubuğa çıkmamız için,en azından 5 dakikaya ihtiyacımız var. Open Subtitles سنأخذ خمس دقائق على الأقل لنزع القضبان من نافذة المستوصف
    Dün gece,o genç adam dairesinin camından dışarı bakıyormuş, ve karşıdaki apartmanda hırsızlık yapıldığını görmüş, Open Subtitles الليلة الماضية ، ذلك الشاب كان ينظر من نافذة شقته ولاحظ أن هناك عملية سطو تتم في الشقة المقابلة له عبر الشارع

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more