Bu çocukların çoğu kendi kendilerine bakıyor ve kimsenin de umrunda değil gibi. | Open Subtitles | الكثير من هؤلاء الأطفال يحتاجوا الدفاع عن انفسهم و لا يهتم احد بهم |
Bunun daha da kötüye gitme ihtimali var ama bu antipsikotiklere erken başlarsak Bu çocukların %20'si oldukça normal bir hayat sürebiliyor. | Open Subtitles | ولكن عندما نبدأ هذه الأدوية النفسية في وقت مبكرا حوالي عشرين بالمئة من هؤلاء الأطفال سيشفون وتعيش حياة طبيعية إلى حد ما |
Sınıfımdaki, Marty, Bu çocukların bazıları, onlar öyle sıcak ve öyle yetenekliler ki. | Open Subtitles | والبعض من هؤلاء الأطفال في المدرسة، يمتلكون الكثير من الدفء |
dediğim gibi bu çocuklardan pek çoğunun fotografını çektim. | TED | و كما قلت، كنت قد صورت العديد من هؤلاء الأطفال. |
Sadece yalnız kalmak istiyorum ve o çocukların beni rahat bırakmasını istiyorum. | Open Subtitles | أريد فقط أن يتمّ تركي و شأني و أريد من هؤلاء الأطفال أن يتركوني و شأني |
Arabam bu çocuklardan daha yaşlı. | Open Subtitles | حصلت على سيارة التي هي أقدم من هؤلاء الأطفال . |
Ne zaman Bu çocukların aklına seks gelse birileri ölüyor. | Open Subtitles | في كل مرة واحدة من هؤلاء الأطفال يحصل ضربوا يصعب على، شخص ما مع ذلك. |
Ama Bu çocukların çoğu tek başlarına çok zaman geçiriyorlar. | Open Subtitles | ولكن كثير من هؤلاء الأطفال يقضي معظم الوقت وحيداً |
Bu çocukların hayatını tehlikeye attığın için seni tutuklatabilirdim. | Open Subtitles | لقد كنت قد اعتقل لتعريض حياه من هؤلاء الأطفال. |
Bu çocukların her biri onlardan başka kimsenin göremediği Drill adında... bir arkadaşı olduğunu iddaa ediyor. | Open Subtitles | لكن كلاً من هؤلاء الأطفال زعموا بأن لديهم صديق يدعي دريل الذي ليس فى مقدور أحد آخر أن يراه |
Eğer Drill Bu çocukların birindeyse herhangi biri olabilir. | Open Subtitles | إذا كان دريل بداخل واحد من هؤلاء الأطفال من الممكن ان يكون ايا منهم |
Yani Bu çocukların çoğu, müziğe veda etmek zorunda kalabilir. | Open Subtitles | لذا، قد تكون تلك نهاية عزف الموسيقي للكثير من هؤلاء الأطفال |
Bu çocuklardan biri sizin gibi bir Büyük Ağabeyi olduğu için sevinecek. | Open Subtitles | أي من هؤلاء الأطفال سيشعر بالفخر لحصوله على أخ كبير مثلك |
Bu çocuklardan başka hiçbir şey önemli değil benim için. | Open Subtitles | حسناً , لا يوجد أي شئ أهم لي من هؤلاء الأطفال |
Bu çocuklardan birini daha bakım ve esirgeme kurumuna vermek istemiyorum. | Open Subtitles | أكره إرسال واحد آخر من هؤلاء الأطفال إلى دور الرعاية |
Ayrıca o çocukların hepsi birer yetişkin, bunda hiçbir yanlışlık yok. | Open Subtitles | وكل واحد من هؤلاء الأطفال في السن القانوني الآن لذا فالأمر ليس خاطئاً حتي صحيح , أنا في مزاج جيد |
Andrews şimdiye dek o çocukların katil olmadığını anlamıştır. | Open Subtitles | على (أندروز) أن يعلم الآن بأن أحداً من هؤلاء الأطفال ليس الفاعل |
çocuklardan daha iyi buldukları bir şey. | Open Subtitles | شيء يظنون أنه أفضل من هؤلاء الأطفال |