Ben şu an New York'ta yaşıyorum. Daha Bu hafta, metro istasyonunda cihadı barbarlık olarak tanımlayan posterler asılmıştı. | TED | أنا أعيش الآن في نيويورك ، فقط بدءاً من هذا الأسبوع البوسترات غطت محطة قطار الأنفاق في نيويورك تصف الجهاد بالتوحش |
Bu hafta her sabah... saat 6'da 211 no'lu sınıfa gel ve sana ders vereyim. | Open Subtitles | تعالي إلى الغرفة 211 الساعة السادسة صباحا كل صباح من هذا الأسبوع ِوسأقوم بتدريسك |
Bildiğin gibi Bu hafta her akşam provamız var. | Open Subtitles | تدركين أنّ لدينا تدريباً بكلّ ليلة من هذا الأسبوع |
Bu haftanın tek amacı sizleri bir araya getirmekti... | Open Subtitles | الفكرة من هذا الأسبوع هي لـمّكم معاً |
Bu haftanın başlarında bazı eşyaları bir kutuya koymaya başladım. | Open Subtitles | أتعلم (بارني) في وقت سابق من هذا الأسبوع بدأت بوضع الأشياء في صندوق |
Bu haftadan veya gelecek haftadan ileri bakmıyorsun | Open Subtitles | بألا ننظر إلا أبعد من هذا الأسبوع أو الأسبوع التالي |
Ama gördüğünüz gibi Bu hafta her gün işe geç gitmiş. | Open Subtitles | ولكن ، كما ترون ، كان مساء كل يوم من هذا الأسبوع |
Hayır, Bu hafta boyunca her gece görüldüğü Swarga Lounge'da o fark etmeden yakalaman daha iyi olur. | Open Subtitles | لا، من الأفضل الإمساك بها في صالة سوارجا هي تقيم هناك كل ليلة من هذا الأسبوع حسنا، عظيم. |
Bu hafta içinde arayacağını söyledi ve markası benimle sözleşme yapabilir. | Open Subtitles | قال بأنه سيتصل في وقت لاحق من هذا الأسبوع ، وشركته قد ترغب بالتوقيع معي |
Bir çoğunuzun bildiği gibi, Bu hafta başında 3 DEA ajanı pusuya düşürüldü. | Open Subtitles | و كما يعلم أغلبكم، فإن ثلاثة من مكافحة المخدرات قد تعرضوا لكمين في وقت سابق من هذا الأسبوع. |
Bu hafta bir şey öğrendiysem o da şu, aptallık caziptir. | Open Subtitles | لعلمك، لو اعتبرتُ من هذا الأسبوع ما يُعتبَر، فهو أنّ الغباء جذّاب. |
Bu hafta içinde bir sevkiyat gelebileceğine dair duyumlar var. | Open Subtitles | هناك دلائل على أن هناك شحنة قد تأتي في وقت متأخر من هذا الأسبوع |
Bu hafta sadece otuz kişi eledik. | Open Subtitles | قمت بتشغيل 30 من هذا الأسبوع وحده. |
Bu hafta 3 sabah Dan'le eskrim yaptıklarını söyledi bana. | Open Subtitles | لثلاث أيام من هذا الأسبوع "قد أخبرني أنه كان يتبارز مع "دان |
Jill Martin, Bu hafta şehrin fahri anahtarını alacak kişiyle bir arada. | Open Subtitles | حيث تقابل "جيل مارتن" رجلا، في وقت لاحق من هذا الأسبوع سيتلقى مفتاح المدينة التشريفي |
Bu haftanın başlarında bazı eşyaları bir kutuya koymaya başladım. | Open Subtitles | أتعلم (بارني) في وقت سابق من هذا الأسبوع بدأت بوضع الأشياء في صندوق |
Bu haftanın başında ünlü aşçının Youtube'a birçok insanın ırkçı ve hakaret dolu olduğunu savunduğu kukla şovu görüntüleri düşmüştü. | Open Subtitles | (ظهر مقطع مصور على (يوتيوب في وقت سابق من هذا الأسبوع. للطاهية الشهيرة و هي تقدم برنامج عرائس. و الكثيرون يصفونه بأنه عنصري و مسيء. |
Bu haftadan itibaren yeni narkotik ekibinin başına geçiyorum. | Open Subtitles | سأترأس فريق المخدرات بدءاً من هذا الأسبوع |