"من هذا السجن" - Translation from Arabic to Turkish

    • Bu hapishaneden
        
    • bir boğa gibi hapisten
        
    • Bu duvarların
        
    Ardından dünyayı günahlarından arındırmak üzere Bu hapishaneden serbest bırakılacağız. Open Subtitles وعندئذٍ سنغدوا أحرارًا من هذا السجن لنطهّر العالم من خطاياه.
    Müdür bana dedi ki daha önce hiç kimse Bu hapishaneden kaçamamış. Open Subtitles مأمورة السجن أخبرتني بأنّ لا أحد هرب أبدًا من هذا السجن
    Toprak Kraliçesine teslim edilmeden önce Bu hapishaneden çıkmanın bir yolunu bulmalıyız. Open Subtitles يجب أن نجد طريقة لنخرج من هذا السجن قبل أن نصل إلى ملكة الأرض
    Tom'un, çitleri aşan bir boğa gibi hapisten kaçacağını söylemiştim. Open Subtitles لقد أخبرتكم أخبرتكم أن (توم) سيهرب من هذا السجن
    Ve her kademede Bu duvarların dışını asla göremeyeceğim söylendi. Open Subtitles أنني لن أخرج من هذا السجن بعد الآن
    Yardımcı bir bilgi vereyim... 115 yıldır Bu hapishaneden kaçan yalnızca bir kişi varmış. Open Subtitles حقيقة مفيدة: في 115 عاما، بالضبط شخص واحد قد هرب من هذا السجن.
    Erkek arkadaşımla evlenmek Bu hapishaneden kurtulmamın son yoluydu. Open Subtitles -سترين الزواج من خليلي كان فرصتي الأخيرة للخروج من هذا السجن
    Bu hapishaneden dışarı çıkmak istiyor musunuz? . Open Subtitles أنا سأدعكم تخرجون من هذا السجن.
    Eğer Bu hapishaneden kurtulmak istiyorsan bana o adam ve ışık dediğin şeyle ilgili her şeyi anlatmalısın. Open Subtitles هل تسأل ...إن كنت تريد الخروج من هذا السجن فسيتوجب عليك إخباري بكل شيء تعرفه
    Sonra Bu hapishaneden sonsuza dek kurtulacağım. Open Subtitles و سأتحرّر من هذا السجن إلى الأبد.
    Bu hapishaneden salındın. Open Subtitles لقد تم الإفراج عنك من هذا السجن
    Bizim yaptıklarımız bizi Bu hapishaneden kurtaracak. Open Subtitles ما فعلناه سيخرجنا من هذا السجن
    Çünkü gerçekten annene yardım etmek isteseydin kıçını kaldırıp Bu hapishaneden çıkmaya çalışıyor olurdun. Open Subtitles لأنك إن كنتِ حقًا تريدين مساعدة أمك، كنتِ ستحاولين إخراج مؤخرتك من هذا السجن!
    Bu hapishaneden kaçmaya mı çalışıyorsun, Scofield? Open Subtitles هل تحاول الهرب من هذا السجن يا سيد (سكوفيلد)؟
    Bu hapishaneden kaçmaya mı çalışıyorsun, Scofield? Open Subtitles هل تحاول الهرب من هذا السجن يا سيد (سكوفيلد)؟
    Seni Bu hapishaneden çıkarabilirim. Open Subtitles يمكنني ان اخلصك من هذا السجن
    Sen de Bu hapishaneden çıkmayacaksın. Open Subtitles وأنت لن تصبح حرا من هذا السجن
    Tom'un, çitleri aşan bir boğa gibi hapisten kaçacağını söylemiştim. Open Subtitles لقد أخبرتكم أخبرتكم أن (توم) سيهرب من هذا السجن
    Bu duvarların dışına çıkmak, bu sadece bir başlangıç. Open Subtitles الخروج من هذا السجن ستكون البداية فقط

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more