"من وجهك" - Translation from Arabic to Turkish

    • yüzünü
        
    • Yüzünde
        
    • yüzüne
        
    • yüzünün
        
    • sırıtmayı
        
    • suratından
        
    • suratını görmekten
        
    O küpeler yüzünü gerçekten küçük gösteriyor. Open Subtitles تلك الأقراط تجعل من وجهك يبدو صغيرا حقا حسنا..
    O güzel yüzünü hissedarlara göstermeni istiyorum. Open Subtitles أريد من وجهك الوسيم أن يخاطب حملة أسهمنا.
    Gözlerini sil. Yüzünde ıslak olan her yeri sil. Open Subtitles لتمسحي عينيك ، لتمسحي أي جزء من وجهك إن شعرت أنه رطب
    Biliyor musun, senin Yüzünde en sevdiğim yer bu harika burnun. Open Subtitles أتعلمي، وهذا هو الجزء المفضل لدي من وجهك الأنف الجميل.
    Güneşlenirken, güneşin yüzüne vuran sıcaklığını hissedebiliyor musun? Open Subtitles عندما تأخذ حمام شمس, وتحس بالدفء على جانب واحد من وجهك.
    Biraz tuhaf konusurdu, sanki yüzünün sadece tek tarafïnï oynatarak konusuyormussun gibi. Open Subtitles إنها تتكلم بشكل مضحك إنها تتكلم هكذا فقط نصف وجهها يمكنه التحرك حاول أن تتكلم بجانب واحد من وجهك
    Suratındaki sırıtmayı dilimlere ayırırım, duydun mu? Open Subtitles أو سأقطع تلك الإبتسامة من وجهك هل تسمعيننى ؟
    Bir gün, senin o süslü, büyüleyici dünyana şeytani bir rüzgar çarpacak.., ...ve o senin alaycı gülüşünü, suratından söküp atacak. Open Subtitles حيث تهب رياح شيطانية إلى عالم اللهو خاصتك وتمحو ابتسامة الرضى هذه من وجهك.
    Artık suratını görmekten bıktım. Open Subtitles لقد سأمت من وجهك
    Bak, hala yüzünü karıncalayabiliriz. Open Subtitles نظرة، لا يزال بوسعنا التقطيع من وجهك.
    yüzünü önünde dursun. Open Subtitles أكثر من وجهك.
    Yüzünde parlayan güzel bir nur var. Open Subtitles هناك ضوء عظيم يسطع من وجهك يا موسى
    Yüzünde parlayan, güzel bir nur var. Open Subtitles هناك ضوء عظيم يسطع من وجهك يا موسى
    Yüzünde korku var. Open Subtitles من وجهك تبدو خائفاً
    Silahın yüzüne yakın olduğuna emin misin? Ne söylüyorum? Open Subtitles هل أنت واثق بأن السلاح كان قريب من وجهك ؟
    Berberde yere düşen saçları toplayıp, yüzüne dökmüşler gibi olmuş. Open Subtitles يبدو بان الحلاق اخذ الجانب الاحمق من وجهك
    Eğer yüzünün bir yanında güneş yanığı varsa, bu düz bir yolda yürüyorsun demektir, değil mi? Open Subtitles إذا كان لديك حرق شمس على جانب من وجهك فهذا يعني أنك كت تمشي في طريق مستقيم
    Birşeyin yok mu... yüzünün haline o zaman. Open Subtitles أعلم أنها تؤلمك ، أستطيع معرفة هذا من وجهك.
    "Serendipity." * beklenmedik şeyleri tesadüfen bulma yeteneği O sırıtmayı suratından silmek için beş saniyen var. Open Subtitles عندك خمس ثواني لمسح تلك الابتسامة من وجهك
    Evet. Böyle sırıtmayı kesebilirsin. Open Subtitles أجل،يمكنك أن تمسح تلك الإبتسامة من وجهك.
    Dur zımpara taşımı getireyim. Belki çirkinliği suratından yontabilirim. Open Subtitles ،دعيني أجلب الملمع الرملي فقد أتمكن من إزالة القباحة من وجهك
    Artık suratını görmekten bıktım. Open Subtitles لقد سأمت من وجهك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more