"من وقتها" - Translation from Arabic to Turkish

    • O zamandan beri
        
    • O günden beri
        
    • zamandan bu yana
        
    O zamandan beri şehirden hiç ayrılmadım ve hiç sevgilim olmadı. Open Subtitles من وقتها لم أترك المدينة ولم تكن لي صاحبات مرة أخرى
    Daha önce cavaplamadığım için üzgünüm, O zamandan beri sana ulaşmaya çalıştım. Open Subtitles اعتذر لاني لم ارد من قبل أنا من وقتها احاول الاتصال بك
    O zamandan beri sarayda aynı kalan tek yer burası. Open Subtitles المكان الوحيد الذى لم يتغير من وقتها هو هذا المكان
    O günden beri, Almanya'ya yardım etmeyi ve ona bir şans vermeyi bir görev gibi hissettim. Open Subtitles و من وقتها أشعر أن واجبي مساعدة ألمانيا و منحها فرصه عادله
    İkinci Autobot dalgasında bulundu ve O günden beri NASA'da korunup inceleniyor. Open Subtitles جاء بالموجه الثانيه من الأوتوبوتس و ناسا تعتني به و تدرسه من وقتها
    O zamandan bu yana, onu bulup yok edebilmek için tüm kabiliyetimi ortaya serdim. Open Subtitles من وقتها وأنا أستخدم كل قدرة أملك محاولًا العثور عليها وقتلها
    İlk yıldızımızı 30 yıl önce kazanmıştık, yani O zamandan beri bekliyorum. Open Subtitles لقد ربحنا نجمتنا الأولى قبل 30 عاما، لذا أنا أنتظر من وقتها.
    İlk hastalar kapıdan içeri girdiğinde Aralık 2007 idi ve O zamandan beri hastane yaklaşık bir milyon hasta kabul etti. TED دخل أوائل المرضى من الأبواب في ديسمبر 2007، و من وقتها استقبلت المستشفي ما يقرب من مليون زيارة.
    O zamandan beri etrafta yarı polis, yarı katil gibi dolaşıyorsun. Open Subtitles و من وقتها وانت تسير بيننا نصف شرطى, ونصف قاتل
    Geçen cuma öğleden sonra evinden çıkmış ve O zamandan beri kimse görmemiş. Open Subtitles لقد خرج من كوخه بعد الظهر يوم الجمعة الماضى ولم يراه أحد من وقتها
    Konuşma, bağrışmaya dönüştü ve Vaughn'u O zamandan beri görmedim. Open Subtitles وانتهى اللقاء بالصراخ، ولم أرى فون من وقتها
    Konuşma, bağrışmaya dönüştü ve Vaughn'u O zamandan beri görmedim. Open Subtitles وانتهى اللقاء بالصراخ، ولم أرى فون من وقتها
    Çalışmak için gelmedi, O zamandan beri onu görmedim. Open Subtitles , وبعدها لم يظهر في العمل .ولم اره من وقتها
    - O zamandan beri ondan bir haber aldın mı? - Ondan bir haber almadım. Open Subtitles ألا تعلمى عنها شئ من وقتها أنا لا أعلم شيئا
    Bir tane aldım ve dışarı çıktım, O zamandan beri de geri dönmedim. Open Subtitles أخذت واحداً وأخرجته للشارع ولم يـعُـد من وقتها
    Belki de hâlâ umut vardır. O zamandan beri amacım buraya gelebilmek oldu. Open Subtitles لذا من وقتها جعلت مهمتي هي القدوم إلى هنا
    Pisliğin tekiyim. Farkındayım. Lisedeyken işime yaramıştı ve O zamandan beri böyleyim. Open Subtitles أنا حقير، أعرف هذا نجح الأمر في الثانوية و بقي الأمر معي من وقتها
    Neyse, sonra millet benim için çıldırdı, birkaç memiş imzaladım ve O günden beri bu adamla takılmaya başladım. Open Subtitles وقعت على بضعة نهود و صادقت هذا الرجل من وقتها ، نحن أفضل صديقين
    O günden beri, bu odayı güvensiz hale getiriyorsun. Open Subtitles و من وقتها و أنت تجعلين هذه الحجيرة مكاناً غير آمن.
    Ve O günden beri bu sözümü tutmaya çalışıyorum. Open Subtitles وأحاول الوفاء بذلك الوعد كل يوم من وقتها
    Insanlık o zamandan bu yana değişti. Open Subtitles والجنس البشري يتطور من وقتها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more