Will'in en iyi tarafını görüyorum. Fakat o yalan söylüyor. | Open Subtitles | أرى الجانب الجيد من ويل |
Will'in en iyi tarafını görüyorum. Fakat o yalan söylüyor. | Open Subtitles | أرى الجانب الجيد من ويل |
İşte o an anladım ki, mektubun Will'den olduğunu bilmiyordu. | Open Subtitles | .. عندها أدركت بأنها لم تعرف (أن الرسالة كانت من (ويل |
Döndüğümüz andan itibaren de Stanford, Will'den kurtulmaya çalıştı ama yapamadı. | Open Subtitles | منذ عُدنا، كان (ستانفورد) يُحاول التخلّص من (ويل). |
Will'den hâlâ bir tepki yok. | Open Subtitles | لا يوجد رد فعل من ويل بعد |
Freddie Lounds'un Will'den daha fazla düşmanı olduğu aşikar. | Open Subtitles | بالتأكيد (فريدي لوندس) لديها (أعداء أكثر من (ويل |
Will'den istediğimi aldım fakat çubuk maviye dönene dek ondan ne aldığımın farkında değildim. | Open Subtitles | (لقد نلت ما أردته من (ويل ولكني لم أدرك ما كنت آخذه منه حتى استحال شريط تحليل الحمل إلى اللون الأزرق |
Bunu yapmanı Will'den daha çok takdir edecek biri olamaz. | Open Subtitles | و لكن لا أحد سيقدر ذلك كثيراً ( إذا فعلتِ ذلك أفضل من ( ويل |
Bunu annesinden saklamasını Will'den isteyemem. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أطلب من (ويل) أن يخفي هذا عن والدته |