Kızılötesi lazer, bir keskin nişancının tüfeğinden geliyor. Bu nişancının yeteneklerini görmek istemiyorsan söylediklerimi dinlemelisin. | Open Subtitles | أشعة الليزر تحت الحمراء تخصّ هدّافاً، وستسمعين ما لمْ ترغبي برؤية مهارته. |
yeteneklerini bilim adına kullanmaya ikna edebilecek biri. | Open Subtitles | شخص ما أقنعه أن يستخدم كل مهارته في سبيل العلم |
Ona o akşam, gözlem yeteneklerini geliştirmesi ve bir tehditle karşılaşınca farkına varabilmesi için bazı materyaller ödünç verdim. | Open Subtitles | اني سأعيره بعض الاشياء التي قد تساعد في صقل مهارته لمعرفه الخطر عندما يرى واحداً |
İddia ettiğin gibi muhabir, gazetecilik yetenekleri için ödül falan almayacak. | Open Subtitles | تستطيع ان تشهد, ان الصحفي لن يتلقى اية جوائز على مهارته الصحفية |
Onu yetenekleri için kullanıyorlarmış. | Open Subtitles | و كانو يستخدمونه .من اجل مهارته |
Başarısını kutlamak için, üç arkadaşıyla bir uçak kiralayıp yeni yeteneklerini göstermek istemiş. | Open Subtitles | للاحتفال له إنجازا جديدا , تولى ثلاثة من أصدقائه حتى في الطائرات المستأجرة لاظهار مهارته المكتسبة حديثا . |
Fakat yeteneklerini mükemmelleştirmesine bir kaç yıl kaldı. | Open Subtitles | لكن أمامه عدّة سنوات حتى يتقن مهارته |
Eh, Usta Pain... yeteneklerini gösterecek. | Open Subtitles | يا معلم "باين"... سوف يستعرض مهارته. |
Güveni ve yetenekleri artıyor. | Open Subtitles | ثقته و مهارته تتحسنان |
yetenekleri, acının sanatı olan bir adam... | Open Subtitles | رجل مهارته في فَنِّ الألم... |