Denkins'te terk edilmiş ve açlıktan kıvranan bir midilli olduğunu söyledi. | Open Subtitles | هو قال لي ان هناك مهر يتضور جوعا مهجور بمزرعة دينكنز. |
Aylar önce açık arttırmada terk edilmiş bir ev almışlar. | Open Subtitles | تم شراء منزل مهجور . ضمن مزاد قبل أشهر مضت |
Önce şaşkınlardı, ailelerinden koparıImış, terk edilmiş, unutulmuş, yol gösterecek birini arayan çocuklar... | Open Subtitles | بدوا ضائعين منذ البدايه الاطفال انقطعوا عن اولياء امورهم ,مهجور,منسي يبحث عن التوجيه |
Bugün ise terkedilmiş bir yer. Artık hiç Anasazi halkı kalmadı. | Open Subtitles | اليوم, هذا مكان مهجور و الشعب الأناسازى لم يعد موجوداً |
Onların favori kuytu köşesi Beacon Hills'in dışındaki terk edilmiş bir damıtımeviydi. | Open Subtitles | مكانهما المظلم المفضل كان مصنع تقطير مواد كيميائية مهجور خارج بيكون هيلز |
Bizden biri tek başına ölüme giderken terk edilmiş bir metro istasyonunda saklanıyoruz. | Open Subtitles | تحت الأرض في مترو أنفاق مهجور بينما أحدنا يمشي وحده نحو موته المحقق |
Tüm bildiğim... onun Doğu Sibirya'da terk edilmiş bir araştırma laboratuvarında tutulduğu. | Open Subtitles | كل ما أعرف هو أنه محجوز في معمل أبحاث مهجور شرق سيبيريا |
Daha sonra iki araçla terk edilmiş uçak pistine gittiler.-Hedef araba ve takip eden araba olarak- ve burada farklı | TED | بعدها قام الباحثون بالذهاب إلى مهبط طائرات مهجور بصحبة سيارتين، السيارة الضحية المستهدفة وسيارة المطاردة، وشنوا مجموعة من الهجمات الأخرى. |
1871'de, Güney Afrika'da çalışan Alman Jeolog Karl Mauch, sıradışı bir kompleks ile karşılaştı, terk edilmiş bir taş bina kompleksi. | TED | في 1871، مشى كارل ماوخ، العالِم الجيولوجي الألماني، الذي يعمل في جنوب أفريقيا، عبر مجمع رائع، مجمع مهجور من المباني الحجرية. |
Bu birbirine sıkıca bağlı topluluk kısa süre önce bir araya geldi ve terk edilmiş bir bina satın aldılar, yıkık dökük ve ipotekli terk edilmiş bir bina. | TED | اجتمع هذا المجتمع المتماسك مؤخرًا أيضًا، واشتروا مبنى مهجور، مبنى مهجور بحاجة لترميم ومرهون. |
Burası terk edilmiş olsa hiç kokmazdı. | Open Subtitles | لا يجب أن يكون لها رائحة لو أن هذا المكان مهجور |
Belki White operasyonu terk edilmiş bir fabrikada yürütüyor olabilir. | Open Subtitles | يحتمل أن البيض يديرون عملياتهم من مصنع مهجور |
Önce iskelet tamamen terk edilmiş görünüyordu ama uzun süre geçtikten sonra bile baş kısmında hala biraz et kalmış. | Open Subtitles | لوهلة , يبدو وكان الهيكل العظمي مهجور تماما ولكن حتى بعد مرور هذه المدة الطويلة ما زال هناك بعض اللحم في الرأس |
Burada bir şeyler dönüyor, Al. Burası tamamen terk edilmiş. | Open Subtitles | هناك شيء خاطئ يا آل هذا المكان مهجور كلياً |
Kendimi ihanete uğramış hissediyorum. terk edilmiş! | Open Subtitles | حسناً، أشعر بأنني مهجور أشعر بالخيانة أيها الوغد |
Silver Plume, Colorado'dan bir son dakika haberi. İşitme engelli bir grup çocuk, terk edilmiş bir maden ocağı bacasına düşmüş. | Open Subtitles | مجموعة من الأطفال ضعاف السمع قد سقطوا في منجم مهجور. |
Sadace Kristatos terkedilmiş bir manastırı kendi sığınağı yapabilir. | Open Subtitles | أن نختبىء من الألمان فقط كريستاتوس من يتخذ من دير مهجور مخبأ شخصي له |
İki adamımı terkedilmiş bir binanın önünde oturmaları için kullanıyorsun ! | Open Subtitles | أنت تستخدمين اثنين من رجالي للجلوس أمام مبنى مهجور ل 10 أعوام |
Kuzey Kore hükumeti aileme gönderdiğim paraya el koymuştu. Ve ceza olarak da ailem zorla kırsal bölgedeki Boş bir yere sürülmüşlerdi. | TED | بأن السلطات الكورية الشمالية قد إعترضت بعض المال الذي أرسلته لعائلتي وكعقاب، سيتم إجبار عائلتي على الرحيل إلى مكان مهجور في الريف |
Gelin de artık kullanılmayan tuvaletimizi görün hatta boğulmuş bir ineğin hayaleti tarafından ele geçirilmiş olabilir. | Open Subtitles | تعال وانظر لدينا مرحاض مهجور الذي قد يكون أو لا يكون مسكوناً بشبح بقرةٍ غارقة أترين؟ |
En elverişli nesne silah olmuş. Eski tecavüz mağduru ıssız bir inşaat alanına gidiyor. | Open Subtitles | إذاً قبل الإغتصاب ضحية تذهب إلى موقع إنشاء مهجور حيث تضرب وتترك للموت |
Eski bir Sovyet hapishanesi. Uzun zamandır kullanılmıyor. | Open Subtitles | إنه سجن سوفيتي قديم مهجور منذ مده |
Buradayım çünkü bir çöl tanrısına ve çamur kuyusundaki peygamberine güvenmiyorum. | Open Subtitles | أنا هنا يا فتاه لأنى لم أضع ثقتى فى إله مهجور و نبيه الذى كان فى حفرة الوحل |
Burası çok ıssız, etrafta kimse yok ve açlıktan ölüyorum. | Open Subtitles | هذا المكان مهجور. لا يوجد أحد حولها، وL'م يتضورون جوعا. |