Mike, onlar da bizim gibi ölmek istemiyor ama onların da Görevleri var. | Open Subtitles | مايك لم يريدوا أن يموتوا أكثر منا نحن و لكن لديهم مهمتهم أيضاً |
Görevleri sağlık hizmeti sunmak için kapı kapı dolaşmaktır. | TED | مهمتهم هي الذهاب من باب لباب لتوفير الرعاية الصحية. |
Kendi zamanları, kendi Görevleri, kendi takımları ve kendi teknikleri üzerinde özerkliğe sahiptirler. | TED | لديهم استقلالية في وقتهم، وفي مهمتهم وفي فريقهم وفي أسلوبهم. |
Ölümden sonra bile, görevlerini yerine getirmeye gemimizi batmaktan korumaya çalışacaklardı. | Open Subtitles | حتى و هم أموات، يسعون لتلبية مهمتهم ليجعلوا قاربنا أصلح للطفو |
Ölü hallerine rağmen geminin yüzmesi için görevlerini yerine getirmeye çalışıyorlardı. | Open Subtitles | حتى و هم أموات، يسعون لتلبية مهمتهم ليجعلوا قاربنا أصلح للطفو |
SG-2 değil. Onların görevi aynen planlandığı gibi bizim geçidimizdendi. | Open Subtitles | ليس إس جي 2 مهمتهم كانت عاديه , من خلال بوابتنا |
Onların kabul ettikleri görev seyyar satıcıları korumaktı, sadece bizi değil! | Open Subtitles | مهمتهم الأصلية هي حماية الجميع , وليس نحن فقط |
Tapınak şövalyelerinde ki yozlaşma egemenliklerini etkilemesiyle Liderlik, kontrol etmek ve korumak olan görevini yok etmek olarak değiştirdi. | Open Subtitles | الفساد نال من صفوف فرسان الهيكل وقيادتهم ترى الانحراف في مهمتهم من الرقابة والحماية إلى القمع |
Onlardan bunu istemek görevlerine fazladan 533 gün eklemek demek. | Open Subtitles | سيكون الأمر كما لو أننا نطلب منهم إضافة 533 يوم على مهمتهم |
Görevleri,bu bölgelerdeki bütün köprüleri almak ve tutmak. | Open Subtitles | و الآن مهمتهم هي السيطرة على جميع الجسور في هذه المناطق الثلاث |
Görevleri, iklim değişikliğini yavaşlatmak ve gezegeni kurtarmak için küresel bir anlaşma yapmak. | Open Subtitles | مهمتهم هي وضع إستراتيجية للتوصل لاتفاق عالمي في النهاية للحد من التغير المناخي وحماية الأرض |
Şimdiki Görevleri Christian ın cesaretlendirmesiyle microlightı takip etmek. | Open Subtitles | مهمتهم المقبلة هي متابعة الطائرة الخفيفة مع تقدم كريستيان التشجيعي |
Tek Görevleri Üçlü Tanrıça'nın sözlerini yorumlamaktı. | Open Subtitles | مهمتهم الوحيدة كانت أن يخبروا ويفسروا لعالم الآلهة الثلاثي |
Görevleri, kendilerine gülmek ve kanunun kendilerine işlemediği yalan, gösteriş ve sadece kapalı kapılar ardında başkalarına itiraf edilen entrika ağlarıyla örülmüş hayatlar yaşayan özel kesimi eğlendirmek olan "prens" gibi giyinmiş ebleh soytarılarla doluydu. | Open Subtitles | مهرجون غريبي الأطوار يرتدون زي الأمراء الذين كانت مهمتهم أن يضحكوا على أنفسهم وتسلية بلاط الملك الذي عاش خارج نطاق القانون، |
Görevleri: insan direnişinin liderini yok etmekti. | Open Subtitles | مهمتهم تدمير قائد المقاومة البشرية |
Rebecca bize meleklerin gerçek görevlerini unuttuğunu öğretti. | Open Subtitles | ريبكا علمتنا أن الملائكة ضلوا عن طريق مهمتهم. |
Silahşorların Kralın geri döneceğine inancı varsa görevlerini tamamlamaları için onlara izin vermeliyiz. | Open Subtitles | إذا كان الفرسان واثقون بعودة الملك, يجب أن نسمح لهم بإتمام مهمتهم. |
görevi yalnızca insanların birbirlerine karşı olan insaniyetsizliklerinin gerçek kaynağını bulup yok etmekti. | Open Subtitles | التى كانت مهمتهم الأساسيه هى البحث و إستئصال. المصدر الرئيسى لوحشية البشر ضد البشر. |
Onların görevi Holden'ı korumak Diane, suçlamak değil. | Open Subtitles | مهمتهم هي حماية هولدن، لا توجيه الاتهامات، ديان. |
İstediği parayı ödemezlerse, görev planlarını açıklamakla tehdit etti. | Open Subtitles | من الواضح، تم الأقتباس من كلامه، أنه قال إذا لم يدفعوا له ما يريد، سوف يفضح الأستراتيجية المتبعة في مهمتهم القادمة. |
Adam benim için hayatını tehlikeye attı ama sen benden yalan söyleyerek ve görevini engelleyerek karşılık vermemi istiyorsun. | Open Subtitles | لقد خاطر بحياته من أجلى وأنتِ تطلبى منى أن أرد له الجميل بالكذب وتعطيل مهمتهم ؟ |
Gözlerimi kapatıyorum ve görevlerine giderken hızla koşan vahşi Kazak'ları hayal ediyorum. | Open Subtitles | أغمض عيني... وأحلم كل تلك القوزاق وحشية... سباق على السهوب في مهمتهم وحشية. |
Yani, onların işleri zararı en az göstermek... bizimki de en çok. | Open Subtitles | مهمتهم تخفيف أضرار الشركة قدر الإمكان ومهمتنا نحن العكس |