Gerçekliğimizi etkileyen, o gerçekten Önemli ve güçlü olduğumuz hissini bize verir. | TED | تمنحنا شعور حقيقي جدًا لنكون مهمين وأقوياء من أجل التأثير على واقعنا. |
Bir zamanlar önemliydik, fakat bugünlerde bir kediden daha Önemli değiliz. | Open Subtitles | لقد كنا أشخاصاً مهمين, لكن اليوم لسنا أكثر أهمية من قطة |
Onlara kimsenin benim için Önemli olmadığını söyledim. Ne yaptığımızın önemi yok. | Open Subtitles | الأشخاص غيرُ مهمين بالنسبة لي مايهم هو العمل الذي نقوم به |
VIP girişinden içeri gireceğiz. Biz VIP değiliz. | Open Subtitles | . نحن سنذهب من مدخل الشخصيات الهامة . نحن لسنا مهمين |
Çin'e yolladığınız bu piyonların sizin için değerli olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | هؤلاء البيادق التي ارسلتموها للصين نعلم انهم مهمين بالنسبة لكم |
Babam da onların tehlikeli olduğunu söylerdi, çünkü hala önemliler | Open Subtitles | ابي سيعتبرها كذلك فقط خطيره لانهم مايزالون مهمين |
Neredeyse göğüslerimi yakıyordum, ve önem verdiğim pek çok insanın benim için Önemli değillermiş gibi düşünmelerine izin verdim. | Open Subtitles | لقد كدتُ أن أحرق صدري وتركت الكثير من الأشخاص الذين أهتم لأمرهم يظنون أنهم غير مهمين بالنسبة لي |
Bu önemsiz kişilere niye artık biriyle birlikte olduğunu söylemedin? | Open Subtitles | و لماذا لم تخبري هؤلاء الغير مهمين أنكِ على علاقة بأحد الآن؟ |
Arkadaşlar önemlidir ama sonuçta gerçekten yanımızda olan ailemizdir. | Open Subtitles | الأصدقاء مهمين, لكن في النهاية العائلة هي كل شيء بالنسبه للمرء |
Onlar için çok önemliyiz. Böyle konuşma. | Open Subtitles | نحن مهمين جداً لهم, توقفّي عن هذا الهراء |
Doldurmanız gereken Önemli bir kaç form daha var sonra da gerekeni yaparız. | Open Subtitles | سأحضر لك بعض الأستمارات, انهم مهمين و بعد ذلك سنري ما يجب فعله |
Ama konuşmama bizim için çok Önemli olan üç şahsiyeti anmadan başlamayacağım. | Open Subtitles | لكن لا يمكنني أن أبدأ هذا بدون تكريم ثلاثة أشخاص مهمين لنا |
Bu insanlara güzel bir uçuş sunalım. Oldukça Önemli insanlar varmış. | Open Subtitles | أتمنى أن نمنحهم سفريه مريحه أظن أن لدينا ضيوف مهمين الليله |
Bir inanca göre bu şekilde nitelendirilmezler belki ama kitaplarınızdakiler kadar Önemli kimselerdir. | Open Subtitles | إنهم لم يعتبرون هكذا من قبل الديانة .لكنهم مهمين بقدر أولئك في كتبكم |
Bu işe yaramazsa, rehinelerin bir önemi kalmayacak. | Open Subtitles | حسنا، إذا لم يعمل هذا، فالرهائن ان يكونوا مهمين |
Gittiğimiz yerde tanıkların önemi olmayacak. Hayır aşkım. | Open Subtitles | حيث نحن ذاهبون الشهود غير مهمين |
VIP bir misafir listesi vardır. İçeri girmek için para döksen de nafile. | Open Subtitles | قائمة ضيوف مهمين من المستحيل تقريباً الدفع للدخول |
Bakın, bir saldırıda kaybedilmemesi gereken çok değerli olduğunu düşündüğümüz vatandaşlarımız için tertiplenmiş gizli bir tahliye planının parçasısınız. | Open Subtitles | اسمع ، لقد كنتم جزءا من خطة الإخلاء السرية للمواطنين الذين اعتبروا مهمين جدا لإنقاذهم من الهجوم |
Bu insanlar önemliler. | Open Subtitles | هؤلاء الناس مهمين و من كبار الشخصيات |
- Şimdilik buna gerek yok. Çocuklarınız, grubumuz için hayati önem taşıyor. | Open Subtitles | أطفالك مهمين للغاية في مجموعتنا ويتمتعون بالحيوية |
Tamamen değil, sizi önemsiz kılmaya yetecek derecede. | Open Subtitles | ليس بالكامل، لكن من سيبقوا لن يكونوا مهمين |
Ama analistler çok önemlidir. Sorumlulukları fazla temel. | Open Subtitles | لكن المحللين مهمين جداً يجب أن تكون مسؤولياتهم محددة |
- ...ama biz de önemliyiz. - Bunu söylemene gerek yok. | Open Subtitles | لكننا مهمين ايضا - لستى بحاجة لأن تخبرينى بهذا - |
- Ama benim gözümde hepiniz önemlisiniz. | Open Subtitles | ولكنى أعتقد أنكم جميعاً مهمين للغايه |
Kilit öneme sahip birkaç tanığı koruyamamanız benim hatam mı yani? | Open Subtitles | إنها غلطتي إنك لم تتمكن من حماية شهود مهمين |
Ve benim için çok değerlisiniz! | Open Subtitles | وأنتم يا رفاق مهمين حقًا لي |