Yerliler ağaçları ruhların evi olduğunu düşünür ve bazen hediye bırakırlarmış. | Open Subtitles | حينما يظنّ المحلّيون أن الأحراج موئل للأرواح، فإنّهم أحياناً ما يولّونها الهدايا. |
Yerliler ağaçları ruhların evi olduğunu düşünür ve bazen hediye bırakırlarmış. | Open Subtitles | حينما يظنّ المحلّيون أن الأحراج موئل للأرواح، فإنّهم أحياناً ما يولّونها الهدايا. |
Daha açık bir alanda yerden 30 metre yüksekte ve daha büyük bir avın evi. | Open Subtitles | ،ميدان أوسع بكثير و متعلّق بارتفاع يبلغ 30 مترًا و هو موئل طريدة أكبر |
Burası kayıp ruhların evi. | Open Subtitles | فإنّ هذا المكان موئل الأرواح التائهة. |
Okyanusun derinlikleri, açık ara Dünya'nın en büyük yaşam ortamı ve en tuhaf bir takım avcının evi. | Open Subtitles | أعماق المحيطات إلى حد بعيد أكبر موئل للحياة علىالأرض... .. |
Burası bir cephane. Doğaüstü eser toplayıcıların evi. | Open Subtitles | هذه هي (الترسانة)، موئل مجتمع من جامعي المصنوعات الخارقة للطبيعة. |