"مواجهة الحقيقة" - Translation from Arabic to Turkish

• gerçekle yüzleşmek
• Gerçeklerle yüzleşmek
• gerçekle yüzleşmeliyiz
• gerçekle yüzleşemiyorsun
• gerçeklerle yüzleşmen
• gerçeklerle yüzleşmeliyiz

Çevremi gerçekle yüzleşmek istemeyen ya da yüzleşemeyen adamlarla sarılmış buldum.
إنني أجد نفسي محاطاً برجال غير راغبين أو عاجزين على مواجهة الحقيقة

gerçekle yüzleşmek, üstesinden gelmekten zordur.
من الصعب مواجهة الحقيقة عندما يكون من الصب التعامل معها

Tıbbi bir şey olmadığını biliyorsun ama gerçekle yüzleşmek istemiyorsun.
تعرف أنّ تلك ليست حالة طبيّة، لكنّك لا ترغب في مواجهة الحقيقة الحقّة

Gerçeklerle yüzleşmek istemiyorsan, yapabileceğim hiç bir şey yok.
إذا كنت لاتريدي مواجهة الحقيقة فليس بيدي أي شئ لأفعله حيالك

Ama yine de gerçekle yüzleşmeliyiz.
على أي حال ، علينا مواجهة الحقيقة

Bir kimlikten diğerine, sürekli kaçıyorsun çünkü gerçekle yüzleşemiyorsun.
أنت دائماً تركضين من هوية إلى أخرى لأنك غير قادرة على مواجهة الحقيقة

Bir noktada, hepimiz gerçekle yüzleşmek zorunda kalıyoruz.
في مرحلة ما سيضطر كل واحد منــا مواجهة الحقيقة

Amerikalıların gerçekle yüzleşmek istediğini sanmam.
لا أعتقد ان الأميركيين يريدون مواجهة الحقيقة

Er ya da geç gerçekle yüzleşmek zorundasın.
لكن أجلاً أو عاجلاً ، يجب عليكِ مواجهة الحقيقة

Çünkü kimse gerçekle yüzleşmek istemez.
لأن لا أحد يريد مواجهة الحقيقة

gerçekle yüzleşmek zor olabilir.
من الممكن أن يكون صعبً مواجهة الحقيقة

Çünkü gerçekle yüzleşmek her zaman kolay değildir.
لأن مواجهة الحقيقة ليست سهلة دائما

gerçekle yüzleşmek acı verici, öyle değil mi?
مواجهة الحقيقة امر مؤلم، صحيح؟

Sonuç olarak gerçekle yüzleşmek istemedim.
...لكن في أغلب الأحيان لم أرد مواجهة الحقيقة

- ...ama gerçekle yüzleşmeliyiz.
-ولكن علينا مواجهة الحقيقة

gerçekle yüzleşemiyorsun, değil mi?
لا يمكنكِ مواجهة الحقيقة ، أليس كذلك؟

Nihâyetinde gerçeklerle yüzleşmen gerekiyor.
،في النهاية سيكون عليك مواجهة الحقيقة

Fakat gerçeklerle yüzleşmeliyiz ve işe dönüp gidişatı tersine çevirmemiz gerekiyor.
ولكن علينا مواجهة الحقيقة وهكذا، علينا الذهاب للعمل، و تغيير الأمور