Orada yaşama düşüncesiyle yüzleşmek zor geliyor. | Open Subtitles | اكتشفتُ حقيقة الحياة التي من الصعب مواجهتها |
Bu dünyada yüzleşmek zorunda olduğun şeyler var. | Open Subtitles | هناك أشياء فى هذه الدنيا عليك مواجهتها ببساطة |
Ailesinin hatalarını onun ödemesini istemezsin. Onunla Yüzleşmen gerek. Yüzyüze. | Open Subtitles | أنت تريده أن يدفع ثمن أخطاء والديه عليكَ مواجهتها ،وجهً لوجه. |
İçeri girip onunla Yüzleşmen lazım. | Open Subtitles | يتوجب عليك الدخول هناك ويتوجب عليك مواجهتها |
Bunu yapamam. Onunla yüzleşemem. Kusura bakma. | Open Subtitles | لا أستطيع أن افعلها, لا أستطيع مواجهتها |
Gerçek bu ve sen gerçeklerden kaçıyorsun. | Open Subtitles | انها الحقيقة التى لا تستطيع مواجهتها |
Bu dünyada yüzleşmek zorunda olduğun şeyler var. | Open Subtitles | هناك أشياء فى هذه الدنيا عليك مواجهتها ببساطة |
yüzleşmek zorunda olduğumuz bazı şeyleri duydun. | Open Subtitles | لقد سمعت عن بعض الأشياء التى علينا مواجهتها |
yüzleşmek zorunda olanın sen olduğunu düşünüyorsan bu fantezinin tadını çıkarmana izin vereceğim. | Open Subtitles | حسناً ، بما انك انت من يتوجب عليه مواجهتها سأتركك تستمع بالتخيل |
Ama bununla yüzleşmek ve olmayacak bir şeyi zorlamaya çalışmaktansa hayatına devam etmek daha iyi galiba. | Open Subtitles | لكن أعتقد أنه من الأفضل مواجهتها والمضي قدماً أفضل من محاولة فرض أمراً ليس مكتوباً أليس كذلك ؟ |
Onlar çok yönlü, tüm mevsimlere uyumlu ve beni,yüzleşmek istemediğim gece yarısı deneyimlerinden saklayabilir. | Open Subtitles | كانت متنوعة، جيدة لكل المواسم ويمكنها إخفائي من التحقيق وأسئلة الليلة الماضية التي لم أرغب مواجهتها |
Zorlukla baş etme şeklim onunla direkt olarak yüzleşmek. Bu yüzden, iki yılımı depresyon ve anksiyeteyi araştırarak geçirdim, bulduğum şeyse akıl almazdı. | TED | والآن، طريقتي في التعامل مع المحن هي مواجهتها وجهًا لوجه، لذا قضيت العامين التاليين أبحث عن معلوماتٍ عن الاكتئاب والقلق. وما اكتشفته كان مثيرًا ومشوّقًا. |
İçeri girip onunla Yüzleşmen lazım. | Open Subtitles | يتوجب عليك الدخول هناك ويتوجب عليك مواجهتها |
Ve Yüzleşmen gereken en zor şey dışarıdaki güçleri olan canavarlar değil. | Open Subtitles | وأصعب ما في الأمر أن عليك مواجهتها ليس لأن هناك وحوش لديها قوى سيعطيك ذلك الشعور بعدم النفع |
Yüzleşmen gereken şeyler var. | Open Subtitles | يوجد أشياء ينبغى عليك مواجهتها يا حبيبى |
Yüzleşmen gereken şeyler var. | Open Subtitles | يوجد أشياء ينبغى عليك مواجهتها يا حبيبى |
Hayır. Onunla yüzleşemem. | Open Subtitles | كلا، لا أستطيع مواجهتها |
Onunla yüzleşemem. | Open Subtitles | لا أستطيع مواجهتها... |
Gerçek bu ve sen gerçeklerden kaçıyorsun. | Open Subtitles | انها الحقيقة التى لا تستطيع مواجهتها |