"مواساة" - Translation from Arabic to Turkish

    • teselli
        
    • yas
        
    • KYV
        
    • avuntu
        
    • teselliydi
        
    • rahatlatmak
        
    Bu, teselli. Burada kavgayı kaybeden bir şempanze çığlık atıyor, bir genç yanına geliyor, kollarını sarıyor ve onu sakinleştiriyor. TED هذه مواساة. هذا شمبانزي ذكر خسر معركة وهو يصرخ، ويأتي قاصر فيضع ذراعه حوله ويهدئه.
    Bu teselli. İnsan tesellisine oldukça yakın. TED تلك مواساة. إنها شبيهة جدا بالمواساة الإنسانية.
    Endişeyle karışık arzumu körükleyen o hassas dokunuş onu avutan yumuşacık bir teselli olup çıkmıştı.. Open Subtitles البادرة التي اعتبرها نابعة من الرغبة تقبّلتها هي كبادرة مواساة.
    yas süreci destek gruplarının bir listesini yapsak iyi olur. Open Subtitles ربما يجدر بنا إعداد قائمة بإجتماعات مواساة أسر الضحايا.
    KYV'den önce, Pischedda özel bir askeri şirket... Open Subtitles قبل العمل فى مؤسسه مواساة الجنود بيشاا عمل كمقاول
    Başkeşiş önce Pai Mei'i teselli etmeye çalıştı, ama bunun mümkün olmadığını gördü. Open Subtitles وقد حاول رئيس المعبد فى البداية مواساة باي ماي وتعزيته ليجد أن باي ماي مصرا وغير قابل للمواساة
    teselli edildiğim kadar etmeyi, anlaşıldığım kadar anlamayı, Open Subtitles منحة انني قد لا تسعى الى أن مواسي كما مواساة, إلى أن يفهم على أنه أن نفهم,
    Eğer senin için teselli olacaksa, ağabeyim de öyle düşünüyor. Open Subtitles حسنا,اذا كان في هذا أي مواساة,أخي يوافقك في هذا
    Eğer teselli edecekse, annesini hayal kırıklığına uğratan tek kız çocuk sen değildin. Open Subtitles إن كان هناك أي مواساة أنتِ لست الفتاة الوحيدة التي خذلت أمها تلك الليلة
    Ruhumun çoktan gittiğine ve şu anda bile aşağıya bakıp bir gölgeyi teselli edecek kadar nazik olduğuna hayret ettiğine inanıyorum. Open Subtitles أؤمن أنّ روحي مضتْ قدماً و تنظرُ إليّ من علٍ الآن متعجّبةً من مدى لطافتكِ في مواساة ظلّ
    Başbakan olamayınca çocukların teselli etmesi çok fena. Open Subtitles مواساة الصغار لي لاني لن اصبح رئيسة الوزراء صعبة
    Eğer teselli olacaksa burada hâlâ bir tane var. Open Subtitles إذا كان في هذا مواساة فأنا لا أزال أملك واحدة هنا
    Trav'e Laurie'yi teselli etmesini söylediğine inanamıyorum. Open Subtitles ،هل تعلم ،لا أستطيع أن أصدق أنك قلت لترافيس مواساة لوري
    teselli edecekse, bir köpekten daha iyi eğitilebilirsin. Open Subtitles اذا كان هناك اي مواساة, انت افضل من ندريب كلب
    İki kederli ebeveyni teselli ederken vurulur ya da bıçaklanırsam kıyamete kadar kahraman kalırım. Open Subtitles إذا أصبت بالرصاص، أو طُعنت مواساة والدين حزينين، سأكون بطلاً من الآن حتى نهاية الزمان.
    Eski sevgilini düğününe davet edip teselli seksinden mahrum bırakamazsın. Open Subtitles لا يمكنك ان تدعو صديقاً سابقاً لحفل زفاف ولا تعطه كرامة مواساة الجنس من الافضل للفتاة ان تعرف
    Eğer teselli olacaksa tanıdığım en güçlü insan sensin. Open Subtitles إذا كان فى هذا أي مواساة أنتِ أقوي شخص عرفته فى حياتي
    Birinci katta yas süreci destek toplantısı var. Open Subtitles هناك إجتماع مواساة في الطابق الأول من المبنى.
    KYV yardım kuruluşunda yükselmesi bile daha uzun sürmüş. Open Subtitles كيفيه إخراجهم. و أطول من ذلك ليتسلق طريقه لمؤسسة مواساة الجنود.
    Eminim ki, bunu size söylemem kişisel bir şey değil, sadece biraz avuntu olacaktır. Open Subtitles و أنا متأكدة بأن إخباري لكِ بإنه ليس أمراً شخصياً هو مواساة بسيطه
    Hiç değilse acı çekmediğini bilmek hazin bir teselliydi. Open Subtitles وكانت مواساة حزينة لمعرفة أنه غير متألم
    Bay Brady, bir gazetenin görevi üzgünü rahatlatmak, rahatı da üzmektir. Open Subtitles تقرير منحاز جداً كما أرى إن مهمة الصحفى "يا سيد " برادى هى مواساة المنكوبين و أن ينكب المستريح

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more