"مواعدته" - Translation from Arabic to Turkish

    • çıkmak
        
    • çıkma
        
    • çıkmaya
        
    • çıkmayı
        
    • çıktığı
        
    • çıktığım
        
    Onunla çıkmak istemiyorum. Çok çekici biri değil. Open Subtitles ذلك بلا فائدة، لا أريد مواعدته فهو ليس جذّاباً
    Eğer onunla çıkmak istiyorsan, gidip teklif etmelisin. Open Subtitles إن كنتي تريدين مواعدته فيجب أن تدعيه للخروج
    Eğer onunla çıkmak istiyorsan, gidip teklif etmelisin. Open Subtitles إن كنتي تريدين مواعدته فيجب أن تدعيه للخروج
    Bunu kabul etme ya da çıkma. Open Subtitles فإما أن تتقبل هذا أو توقف عن مواعدته لا يوجد حل وسط
    Ve bana çıkmaya başadığın ilk kişinin kim olduğunu söyleyebilirdin. Open Subtitles وأنت لم تستطع إطلاعي على المعلومات بأن الشخص الأول الذي إخترت مواعدته هو
    Bir daha onunla çıkmayı düşünmüyorum. Open Subtitles و لا أعتقد أني سأستمر في مواعدته
    Beni çıktığı biri gibi düşünmesini istiyorum. Open Subtitles و أن تراني كشخص تريد مواعدته
    Biliyorsun ki onunla ilk çıktığım zaman bana seni çok fazla andırmıştı. Open Subtitles أتعلم، عندما بدأتُ في مواعدته كان يذكرني بك كثيرًا
    İnsanlarda etki bırakır. Eminim bazı zamanlar annem bile onunla çıkmak istemiştir. Open Subtitles كان لديه هذا التأثير على الأشخاص حتى أني أظن أن أمي أرادت مواعدته في بعض الاحيان
    çıkmak istediğim pek kimse olmadı. Open Subtitles لم ألتقي بشخص ما قد أود مواعدته
    çıkmak istediğim pek kimse olmadı. Open Subtitles لم ألتقي بشخص ما قد أود مواعدته
    - Zaten onunla çıkmak istemezsin. Open Subtitles -الأمر بخير -أنتِ لا تريدى مواعدته على أية حال
    Evet. Kazandı. Muhtemelen onunla çıkmak isterdin. Open Subtitles اجل لقد فعل لكنت رغبت في مواعدته غالبا
    Belki de onla çıkmak yerine karbon testi uygulamalısın. Open Subtitles ربما يجب أن تدرسي عمره بدل مواعدته
    Özellikle de, bir kızla çıkma evresindeyken. Open Subtitles خصوصاًُ في مرحلة مواعدته للفتيات
    Ve beni işe almak yerine, bana çıkma teklifi etti. Open Subtitles وبدلاً من توظيفي، طلب مني مواعدته
    - O halde neden onunla çıkma fikrine karşı bu kadar karşı koyuyorsun bir türlü anlamıyorum. Open Subtitles -بلى -لا أفهم إذاً ... لم تحاولين مقاومة فكرة مواعدته فعلاً؟
    Ama çok tatlıydı, ben de çıkmaya devam ettim. Open Subtitles لقد كان لطيف لذلك أستمريت في مواعدته
    Kendi başımın çaresine bakabilirim, J.J. Eğer onunla çıkmaya devam edeceksen, etmelisin. Open Subtitles اذا واصلتى مواعدته ، سوف يجب عليك ذالك.
    Onunla çıkmaya başladığımda da bunu söylemiştin. Open Subtitles هذا ما قلته إليّ حينما بدأت مواعدته
    Baban öldükten sonra çıkmayı denediğim ilk adamdı. Open Subtitles كان اول رجل حاولت مواعدته
    Onunla çıkmayı bırak. Open Subtitles توقّفي عن مواعدته.
    Eskiden çıktığım bir adam bir iki kere söylemişti. Open Subtitles -شاب عهدت مواعدته قالها مرّة أو مرّتين .

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more