| Onun Için sorun olmayabilir. Sana bakmak için bir süreliğine dersleri bırakmalı zaten. | Open Subtitles | ربما هي موافقة على هذا الشيء ربما يجب عليها أن تُوقف التدريس لبعض الوقت |
| Maalesef hemen çıkmam gerek. Senin Için sorun olur mu? | Open Subtitles | للأسف أنا على عجالة من أمري هل أنت موافقة على هذا الأمر ؟ |
| Senin için uygun mu? | Open Subtitles | هل أنت موافقة على هذا ؟ |
| Senin için sakıncası yoksa tabii. | Open Subtitles | اذا كنتِ موافقة على هذا |
| Şey senin için sakıncası yoksa Lizzie'ye söylemeyi düşünüyorum. | Open Subtitles | تعلمين... كنت أفكر في إخبار (ليزي) لو كنتِ موافقة على هذا. |
| Tamam, benim Için sorun yok. | Open Subtitles | بالتأكيد , نعم , أنا موافقة على هذا |
| Için sorun misin? | Open Subtitles | أنت موافقة على هذا ؟ |
| Için sorun misin? | Open Subtitles | و أنت موافقة على هذا ؟ |
Arabic 
English 
French 
Spanish 
German 
Portuguese 
Turkish 