"موافقتي" - Translation from Arabic to Turkish

    • iznim
        
    • onayımı
        
    • rızam
        
    • kabul
        
    • onay
        
    • iznimi
        
    • benim onayım
        
    • iznime
        
    • izinsiz
        
    • rızamı
        
    • rıza
        
    • rızama
        
    Benim iznim olmadan hiçbir şey imzalayamazsın. Open Subtitles لا تستطيع التوقيع على أي شيء بدون موافقتي
    Başkan Sullivan, benim iznim olmazsa Henry üniversiteye gidemez. Open Subtitles دعني أكون واضحا تمام , رئيس ساليفين بدون موافقتي, هنري لن يذهب الي الكلية
    Peki ama stajyer olarak böyle bir şey yapmadan önce benim onayımı alacaksın. Open Subtitles لا بأس، لكن كمتدربة، أحصلي على موافقتي قبل أن تفعلي شيئاً مماثلا مجدداً.
    Aslında paylaşılan veriyi bildiğimde ve açık bir şekilde benim rızam istendiğinde bazı sitelerin benim alışkanlıklarımı anlamasını istiyorum. TED في الواقع، حين أعرف البيانات التي تتم مشاركتها وتطلب مني موافقتي بوضوح، أريد من بعض المواقع أن تفهم عاداتي.
    Şey, galiba Lucas'la yemek yemeyi kabul ettiğimden beri kötü şans yakamı bırakmadı. Open Subtitles يبدو أنه منذ موافقتي على الخروج للعشاء مع، لوكاس أصبح حظي سيئاً جداً
    Şöyle diyelim, burada onay için bulunduğumu hissediyorum. Open Subtitles حسنا، لأقول فقط أنني أشعر بأني هنا لأبدي موافقتي.
    Sen benim iznimi almadan onunla bir sürü şey yapıyorsun ama. Open Subtitles أنت تقوم بالأشياء معها طوال الوقت و أنت لا تطلب موافقتي
    Kızım daha reşit değil. benim onayım olmadan evlenemez. Open Subtitles ابنتي ليست من السن القانونية لا يمكنها أن تتزوج من دون موافقتي
    - İznim olmadan bu kararı veremezsin. - Bir şey, bir şey olmadan mı? Open Subtitles أنت لاتستطيع أتخاذ هذه القرارات بدون موافقتي
    Yüzümün farklı yayın organlarında iznim olmaksızın gösterildiğini biliyorum. Open Subtitles وأنا أعلم أنا وسائِل إعلام مُختلِفة قامت بإظهار وجهي، بدون موافقتي.
    Benim iznim olmadan ayakkabısını bile bağlayamaz o. Open Subtitles إنه لا يستطيع ربط حذائه حتى من دون موافقتي
    Ben de sana, iznim olmadan çip yerleştirdikten sonra güvenmiştim. Open Subtitles وأنا وثقت بك بعد تسللك وحقني دون موافقتي
    Yeteneksiz değilsin, kabiliyetsiz de değilsin, o yüzden onayımı beklemeyi bırak. Open Subtitles أنتِلستِبدونمهارات, .أنتِلستِبدونموهبة. لذا توقفي عن البحث عن موافقتي
    Oğlumuzu bulmak için özel dedektif tutmak istiyormuş, ve benim onayımı istedi. Open Subtitles عن الرغبة في إستئجار محقق لإيجاد طفلنا ، وتريد موافقتي
    Sanki daha çok onayımı ister gibiydi. Open Subtitles وكان الأمر كأنها بطريقة ما كانت تحاول أخذ موافقتي
    Tek istisnası benim rızam olmadan başlattığın sapkın seks eylemi olmak üzere, dün gece seninle yastık kalesinde harika zaman geçirdik. Open Subtitles قضيت وقتاً رائعاً معك ليلة أمس في حصن الوسائد و الإستثناء الوحيد كان الفعل الجنسي المنحرف الذي بدأتي به بدون موافقتي
    Bir bütün olarak değerlendirildiğinde şu an çoğu benim rızam olmadan benim kişisel bilgilerimi izleyen 150'den fazla site var. TED وبشكل عام، هناك ما يزيد عن 150 موقعا تتبع معلوماتي الشخصية الآن، أغلبها من دون موافقتي.
    Evliliği kabul etmeden önce Şah ile görüşmek istiyorum. Open Subtitles أريد محادثة الامبراطور قبل موافقتي على الزفاف
    Seninle görüşmeyi kabul etmemin sebebi de bir kıvılcım çakacağını ümit etmemdi. Open Subtitles وسبب موافقتي على مقابلتك لانني أملت بانه سيشعر شرارة ما
    Beni dinle Bence Claire'le yatmana onay vermem heyecanı bitirdi. Open Subtitles لا، لا، يَسْمعُني. أعتقد بإعْطائك موافقتي للنَوْم مَع كلير،
    İdare ederiz. Evet, ama sen benim iznimi almadan benim evime kalması için birini davet etmeseydin idare etmek zorunda kalmazdık. Open Subtitles ولكن ما كنا لنفعل، إن لم تصر على دعوه أحدهم ليبقى هنا بدون موافقتي
    Eğer benim onayım olmadan onu hastaneden çıkarmaya çalışırsan polisi arayıp seni tutuklatırım. Open Subtitles لو حاولت أخذها من المستشفى , بدون موافقتي سأطلب الشرطة و سأدعهم يلقون القبض عليك
    Eğer düşündüğüm gibi onu tek başına da olsa aramak istiyorsan benim iznime sahipsin. Open Subtitles والآن إن أردتَ الذهاب للبحث عنها وأنا أفترض إنكَ ستذهب فلديكَ موافقتي
    Höxenhaven dinleme olayı hakkında izinsiz bir basın toplantısı düzenledi sonra da Laugesen'ın kitabı bizi çok zor durumda bıraktı. Open Subtitles هوكس اقام مؤتمرا صحفيا بدون موافقتي بخصوص التنصت وبعدها خرج علينا لاغسن بكتابه وقد احرجنا جدا
    Oraya gidip onu pataklarsan rızamı alacaksın. Open Subtitles لديك موافقتي اذا ذهبت الى هناك وجلد الحمار.
    Şimdi söyle bana canım, Henry'nin sosyeteden olmayan biriyle evlenmesine hiç de gönüllü olmadan rıza göstermem beni temize çıkardı mı? Open Subtitles والآن ، اخبريني ياعزيزتي هل لدي العذر في تقديم موافقتي المترددة أخيرا لزواج "هنري" لأناس ليسوا من طبقة مجتمع راقية؟
    Benim rızama ihtiyacın var. Open Subtitles أنتَ بحاجة إلى موافقتي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more