sosyal medya da bu aldatıcı dostluk duyusuna katkıda bulunuyor. | TED | مواقع التواصل الاجتماعي تساهم أيضًا في هذا الإحساس الخادع بالتواصل. |
Eğer çok yaşlı ve aptalsanız sosyal medya kafa karıştırıcı olabilir. | Open Subtitles | مواقع التواصل الاجتماعي تكون مربكة إذا كنت كبير جداً أو غبي |
Bilgisayarın muazzam büyüklükte bir coğrafik bilgiyi sosyal medya verisini ve yardım organizasyonu bilgisini birleştirmesi lazımdı ki bu soruyu cevaplayabilsin. | TED | كان على الحاسوب أن يدمج مجموعات هائلة من المعلومات الجيومكانية معلومات من مواقع التواصل الاجتماعي ،معلومات إغاثية للإجابة عن هذا السؤال. |
TMD: Şuan salonunuzda toplanmış, bizleri seven ve Sosyal medyada bizlere çılgınca destek veren tüm kadınlar sizleri görüyoruz. | TED | تي مورغان: إذن لكل النساء المجتمعات في غرف معيشتكم، يشجعننا، ويتفاعلن بحماسة في مواقع التواصل الاجتماعي الآن، نحن نراكن. |
Bu aynı zamanda Sosyal medyada da büyük bir başarı kazandı. | TED | كما حقق ذلك نجاحًا عظيمًا على مواقع التواصل الاجتماعي. |
Şimdi çıkarabileceğimiz en büyük sonuç geliyor bu da sosyal medya ve taşınabilir cihazlarımıza ilişkin olacak. | TED | و هاهنا أعظم درس عن مواقع التواصل الاجتماعي والأجهزة المحمولة بالنسبة لنا جميعاً. |
Justine elbette kovuldu, çünkü sosyal medya bunu istedi. | TED | بالطبع، تم طرد جوستين من عملها حسب طلب مواقع التواصل الاجتماعي. |
Güncel olaylara ilişkin olarak sosyal medya üzerinden muhabirleri takip edin. | TED | للأحداث الحالية، اتبع المراسلين على مواقع التواصل الاجتماعي. |
sosyal medya hesaplarını hackledim. | Open Subtitles | لقد أخترقت حساباته على مواقع التواصل الاجتماعي |
sosyal medya hesaplarını da takip ediyoruz. | Open Subtitles | كما أننا نتابع حساباته على مواقع التواصل الاجتماعي |
Meta-insanlarla ilgili bütün sosyal medya paylaşımlarını görebilirsin artık. | Open Subtitles | بوسعك مزامنة كل مواقع التواصل الاجتماعي عن أنشطة المتحولين |
Diğer herkes gibi senin markanı da sosyal medya üzerinde oluşturup yönetmelisin. | Open Subtitles | يجب أن تسوق صنفك عبر مواقع التواصل الاجتماعي كما يفعل الجميع |
Dedikodu blogları, sosyal medya gizli birleşme gösterisi ile yıkılıyor. | Open Subtitles | مدونات الدردشات، مواقع التواصل الاجتماعي يموتون فضولاً لمعرفة الهدف من حفلة لم الشمل هذه. |
sosyal medya hesabına erişmek için suçlunun telefonu aldığını düşünüyoruz. | Open Subtitles | ونظن أن القاتل سرقه لدخول مواقع التواصل الاجتماعي |
George, hemşire Kennedy'nin sosyal medya hesaplarını kontrol etmeni istiyorum. | Open Subtitles | جورج"، تفقد مواقع التواصل" "الاجتماعي للمرض "كيندي |
Gerçekten de sosyal medya arınması için Instagram'ı kapatmış sanırım. | Open Subtitles | أظنها أقفلت حسابها على (إنستاغرام) للخروج من مواقع التواصل الاجتماعي |
sosyal medya siteleri bu görselleri daha önce hiç olmadığı kadar ulaşılabilir bir hale getirdi, ama tarihte geriye bir adım daha atarsak kafa kesimlerini ilk defa umumi bir gösteri yapanın kamera olduğunu görürüz. | TED | إن مواقع التواصل الاجتماعي سهلت عملية الحصول على هذه المشاهد أكثر من أي وقت مضى، ولكن إذا ما رجعنا خطوة أخرى للوراء في التاريخ فإننا سنرى أن الكاميرا هي التي أنشأت أول نوع من الحشود في تاريخ مشاهد قطع الرؤوس كنوع من العروض العلنية. |
Şu an yaşadığımız dünyada ahlak çeteleri, Sosyal medyada toplanıyor ve çığ gibi büyüyorlar. | TED | إننا نعيش في عالم حيث حشود الغوغاء تتجمع على مواقع التواصل الاجتماعي وتتضافر كما العاصفة. |
Oxford Üniversitesi'nin yakın tarihli bir araştırması geçtiğimiz İsveç seçimlerinde Sosyal medyada yayınlanan seçimle ilgili bilgilerin üçte birinin yalan veya sahte olduğunu ortaya koydu. | TED | أظهرت دراسة جديدة أجرتها جامعة أكسفورد أنه في الانتخابات الأخيرة للسويد، كانت ثلث المعلومات المنتشرة في مواقع التواصل الاجتماعي حول الانتخابات معلومات كاذبة أو ملفقة. |
Sosyal medyada ve hücresel servislerde ağır bir trafik olduğuna hiç şüphe yok. | Open Subtitles | هناك نشاط كثيف على مواقع التواصل الاجتماعي والهواتف الخلوية، لذا لا شكّ في هذا |