Günümüzde, güvenilir ipuçlarımızın çoğu önceki depremlerin ne zaman ve nerede gerçekleştiğine bağlı olarak uzun vadeli tahminlerden geliyor. | TED | اليوم، العديد من الدلائل الأكثر موثوقية تأتي من التنبوء على المدى الطويل، المتعلقة بـ أين ومتى حدثت الزلازل سابقاً. |
Burada en güvenilir kaynak, Forbes'un milyarderler listesi. | TED | وأكثر المصادر موثوقية هنا هي قائمة مجلة فوربس لأصحاب المليارات. |
Burada iki özel detektifimizden, en güvenilir iki adamımızdan gelen tüm kayıtları görebilirsiniz. | Open Subtitles | لدينا هنا سجل كامل من نشطاء لنا اثنان من رجالنا الأكثر موثوقية |
Singapur depomuzdan değil de, daha ucuz ama... daha az güvenilir başka bir yerden alıyoruz. | Open Subtitles | لا يعودون إلى بلادهم مورد لدينا في سنغافورة لكن أرخص، لكن أقل موثوقية. |
Kaza gibi görünme ihtimali vardır, Fakat o kadar da güvenilir değildir. | Open Subtitles | تميل إلى أن تبدو وكأنه حادث، لكنها أقل موثوقية |
Söylemeliyim ki, daha güvenilir ve dayanıklı olmuşsun. | Open Subtitles | يجب أن أقول بأنك أصبحت أكثر موثوقية و دمت لوقت أطول |
Bir çok sorum var ama en güvenilir bilgi hücrelerinden gelendir. | Open Subtitles | لدي الكثير من الأسئلة، لكن البيانات الأكثر موثوقية ستأتي من الخلايا الخاصة بك. |
Evet, abim pek güvenilir biri olmamıştır hiç. | Open Subtitles | أجل، حسناً، لم يكن أخي الأكثر موثوقية دائماً |
İşiniz sizi tanımlar olmuştu. Hem de eşitleyen bir biçimde ve böylece sistemlerimiz bana daha az güvenilir görünür oldu. Sanki insan türünün çeşitliliğini ve insanoğlunun ihtiyacı olan gelişim ve büyümeyi neredeyse barındıramayacak kadar kalın bir kalıp gibi. | TED | بدأ العمل في تعريفك في ذلك الوقت بطريقة عادلة بالإجماع، وجميع الأنظمة بدأت تبدو أقل موثوقية بالنسبة لي تقريبا خانقةً جداً للاستمرار في تنوع الجنس البشري والحاجة الإنسانية للتقدم والنمو. |
Daha evrensel görünüyor. Eğer bütün bu şeyi ele alırsanız, oldukça büyük ve güvenilir bir makine olacak, onu oluşturan parçalardan çok daha güvenilir. | TED | تبدو أكثر كونيةً-- اذا أخذت كل هذا الشئ، أنها آلة ضخمة جداً، آلة ، موثوق بها جداً، أكثر موثوقية من أجزائها. |
Kız kardeşinden daha güvenilir biri olsan iyi olur. | Open Subtitles | كنت أفضل أن تكون أكثر موثوقية من أختك. |
Kesinlikle bazı durumlarda benden daha güvenilir. | Open Subtitles | بالتأكيد, أكثر موثوقية مني أحياناً! |
Sonraki birkaç yılda Paris'te Alain Aspect öncülüğündeki bir ekip tarafından daha güvenilir sonuçlar verecek şekilde geliştirildi. | Open Subtitles | على مدى السنوات القليلة المقبلة، تم تحسينها من قبل فريق بقيادة (آلان اسبكت) في باريس، جعلوا نتائجها أكثر موثوقية |
(Gülüşmeler) Bazen, en entellektüel anlamda güvenilir kişiler bir alanı seçer ve bu alanda son derece dogmatik ve inatla mantıksızdırlar. "Nasıl buna inanabilir?" diye düşünürsünüz | TED | (ضحك) أحيانا، الأشخاص الأكثر موثوقية من ناحية فكرية هم الذين يختارون مجالًا واحدًا، وهم مؤمنون متشددون حياله، وغنيدون على نحو مفرط، لدرجة تجعلك تفكر، "كيف يعقل أن يؤمنوا بذلك؟" |
Evet, Büyükannem ve ben hep Molesley'den daha güvenilir biri olamayacağını söyleriz. | Open Subtitles | أوه، نعم، جدتي وأنا دائماً مانقول... ليس هناك أحد أكثر موثوقية من ، (موسلي). |