Uzun hikaye ama iyi tarafı ağır hasar alıyorlar ve eğer yokolmazlarsa da, savunmasız olacaklar. | Open Subtitles | إنها قصة طويلة، لكن المهم في الأمر، أنهم يتلقون ضربات موجعة وإذا لم يبادوا فإنهم سيضعفون بشكل كبير |
Ama dahası şu ki efendim, onlara cidden ağır darbe vurduk. | Open Subtitles | بل وأكثر من ذلك.. لقد أدينا ضرباتٍ موجعة |
Benden olursa acıtır. | Open Subtitles | انا لست لطيفة كاندرو مني ، ستأتي موجعة |
Gerçek acıtır domuz! | Open Subtitles | الحقيقية موجعة أيها الخنزير |
Sözcüklerin ne kadar kırıcı olabileceğini bilemezsin. | Open Subtitles | تَرى، رايموند، أنت لا تَعْرفُ كَمْ كلمات موجعة يُمكنُ أَنْ تَكُونَ. |
Mesela bütün ekibimin, özellikle genelde bana Bay Engebeli İniş gibi kırıcı isimler takan Stewart'ın önünde beni aşağıladığın gerçeğini. | Open Subtitles | مثل أنك قمت بإهانتي, أمام طاقم العمل, وخاصة (ستيوارت), الذي يطلق أسماء موجعة علي, |
Bu ağır bir darbe olmuş adamım. | Open Subtitles | هذه ضربة موجعة , يا صديقي |
Müttefikler Arnhem'de, ağır bir yenilgiye uğradı. | Open Subtitles | (لقد تلقى الحلفاء ضربة موجعة فى (أرنهيم |
Gerçekler acıtır. | Open Subtitles | إن الحقيقة موجعة. |
Çok kırıcı bir söz. | Open Subtitles | ذلك a كلمة موجعة. |