"موسم الجفاف" - Translation from Arabic to Turkish

    • kurak mevsim
        
    • kurak mevsimin
        
    • kuraklığın
        
    • kurak mevsime
        
    • kurak mevsimde
        
    • kuru
        
    • sezonda
        
    Şu anda kurak mevsim ve binlerce fil yiyecek ve su bulmak umuduyla çaresiz bir yolculuğa başlamış. Open Subtitles إنه موسم الجفاف الآلاف من الأفيال الإفريقية قد بدأت الرحلة الصعبة للحصول على الماء و الطعام
    Burada, Arap Denizi'nin ıssız adalarından biri olan Sokotra'da kurak mevsim ölümcüldür. Open Subtitles هنا في سوكوترا ، في الجزيرة المنعزلة في بحر العرب موسم الجفاف قاس جدا
    kurak mevsimin son günlerinde hayatta kalabilecekler. Open Subtitles لِذا يستطيعون الصمود للايام الاخيرة من موسم الجفاف.
    Bandhavgarh, Hindistan kurak mevsimin en şiddetli zamanı. Open Subtitles باندهافجار في الهند في ذروة موسم الجفاف
    Yalnızca, kuraklığın aşırı olduğu zamanlarda karanın ve suyun bu büyük avcıları karşı karşıya gelir. Open Subtitles فقط عندما يصبح موسم الجفاف باعثا على اليأس هؤلاء الصيادين العظيمين لليابسة والماء من المحتمل أن يلتقوا وجها لوجه
    Yağmur mevsiminden kurak mevsime önemli bir geçiş başlamak üzere. TED إذ سيحدث التحول الكبير من موسم الأمطار إلى موسم الجفاف.
    kurak mevsimde, her dört günde bir, dört saat suyumuz olurdu. TED خلال موسم الجفاف ، كان لدينا أربع ساعات للشرب كل أربعة أيام.
    kuru sezonda neredeyse yok oluyor. Çünkü sivrisineklerin üreyecekleri bir yer yok. TED إنه تقريبا يختفي في موسم الجفاف. لا يوجد مكان يتكاثر فيه الناموس.
    Kısa süre sonra yağmurlar kesildi ve kurak mevsim geldi. Open Subtitles قريباً الأمطار لن تسقط حيث أتى موسم الجفاف
    Zambia Luangwa Vadisinde kurak mevsim çok acımasız olabilir. Open Subtitles موسم الجفاف في وادي "لوانجوا" في زامبيا يمكن أن يكون قاسيا
    Uzun kurak mevsim nihayet bitiyor. Open Subtitles انتهى أخيرا موسم الجفاف الطويل
    Dört aylık kurak mevsim şimdiye kadarkilerin en acımasızıydı. Open Subtitles ظلّ موسم الجفاف على أشدّه لأربعة أشهر
    kurak mevsimin sonuna doğru,şafak sökerken Chak Ek', jaguar güneşi mızrakla vurdu. TED كان (تشاك إيك) يطعن الشمس النمر كلّما ارتفع عند الفجر قرابة نهاية موسم الجفاف.
    Kalahari kurak mevsimin doruğuna ulaşırken Okavango da suya kavuşur. Open Subtitles *في ذروة موسم الجفاف في صحراء *كلهاري... *تصل المياه إلي مستنقع *أوكوفانجو... .
    Kalahari kurak mevsimin doruguna ulasirken Okavango da suya kavusur. Open Subtitles *في ذروة موسم الجفاف في صحراء *كلهاري... *تصل المياه إلي مستنقع *أوكوفانجو... .
    Ve kuraklığın sonunda, her yerde ölüm kokusu var. Open Subtitles وفي نهاية موسم الجفاف تكون رائحة الموت في كل مكان
    Birileri bu kuraklığın ortasında, barajdan su araklıyordu ve kocanız bunu öğrendiği için ortadan kaldırıldı. Open Subtitles شخصٌ ما تخلّص من آلاف ،الأطنانمنمياهالخزانات... ومن المفترض نحن في موسم الجفاف ... .
    Onlardan birine düşersen, cesedini kurak mevsime kadar bulamazlar. Open Subtitles الان, لو تخطيتى على احد تلك البقع.. فلن يجدوا جثتك حتى يأتى موسم الجفاف
    Tabii kurak mevsime kadar yani hepsinin öleceği zaman kadar. Open Subtitles بالطبع , حتى موسم الجفاف, عندها جميعهم سيموتون
    Eğer bulursak başka bir kurak mevsimde açlık çekmek zorunda kalmayacağız annem endişelenmeyi bırakabilir ve sen de en sonunda dinlenebilirsin. Open Subtitles اذا وجدناها , لن نشعر بالجوع خلال موسم الجفاف امي يمكنها الطبخ طوال الوقت وانت اخيرا يمكنك اخذ يوم اجازة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more