Yemek, müzik ve işte grup. | Open Subtitles | و يكون هناك موسيقى و أكل و مقابلة الفرقة |
Bunları kişisel kullanım ürünlerine indirgedik, çeşitli piller, elektronik, hatta müzik ve eğlence. | Open Subtitles | قمنا بتضييق المجال على أشياء أكثر شخصية، متنوعة بطاريات، إلكترونيات، حتى موسيقى و ترفيه |
Ayrıca buz, pasta, dekorasyon, hediyeler, müzik ve konuklar. | Open Subtitles | وأيضا ثلج ، كعك ، زينة هدايا ، موسيقى و ضيوف |
(Müzik) Ve 17'nci yüzyılda, bu daha çok şu şekildeydi. | TED | (موسيقى) و في القرن السابع عشر، اصبحت هكذا |
(Müzik) Ve bin yıl sonra, bu notalama isteği tamamen farklı bir şekle dönüştü. | TED | (موسيقى) و بعد ذلك بحوالي الف سنة اتخذ هذا الدافع شكلا مغايرا تماما |
(Müzik) Ve o da dedi ki, "Evet, evet. | TED | (موسيقى) و اجابني قائلا: نعم نعم لقد كان طفلا صغيرا |
müzik ve insan sesleri duyuyorum. | Open Subtitles | استطيع سماع موسيقى و اصوات |
(Müzik) Ve şöyle bir şeyler söyledi, "Ben...delikanlı...senfoni...Beethoven." | TED | (موسيقى) و غنى قائلا شيئا كهذا، انا .... صبي ... سيمفونية ... بيتهوفين |
Şarap, müzik ve mum ışığı... | Open Subtitles | -نبيذ و موسيقى و أضواء شموع ... |
Şarap, müzik ve mum ışığı... | Open Subtitles | -نبيذ و موسيقى و أضواء شموع ... |