"موسيقيّة" - Translation from Arabic to Turkish

• Müzik
• müzisyen
• müzisyendi
• konser

Bu piyanoyu, sosyal haklardan mahrum çocuklar için bir Müzik okuluna bağışladım.
أتبرّعُ بالبيانوُ لمدرسة موسيقيّة من أجل الأطفال المحرومين.

Ben de profesyonel bir Avcı'yım. Sanırım bir Müzik Avcısı'yım.
أنا أيضًا صيّادة محترفة، صيّادة موسيقيّة حسبما أظنّ.

Ayıp. Seni genç bir müzisyen uğruna terk edersem kimse beni suçlayamaz.
لن يلومني أحد لو تركتكِ لأجل خاطر مراهقة موسيقيّة.

- Evet, burada bir orkestradan daha fazla müzisyen vardı. -Neler oluyor?
أجل، لقد تواجد كبار ضبّاط عديدون هُنا أكثر من أعضاء فرقة موسيقيّة إستعراضيّة.

Lilly bir müzisyendi ama şimdi ileri derece obsesif bozukluğu var.
كانت (ليلي) موسيقيّة... والآن مصابة بصرع أكبر... اضطراب مفرط

konser kelimesini önüne bedava yazarsan olacağı budur.
هذا ما يحدث عندما وضعتم هذه الكلمة" الحـريـة" - أمام كلمة " حفلة موسيقيّة "

Çelik telleri demirden Müzik tellerine çevirmek gibi.
كتحويل أسلاك الحديد إلى أوتار موسيقيّة معدنيّة

Ta 12 yaşımdan beri 16ımı düşlerdim- parti, Müzik grubu...
منذ أن كنت في أولى سنين حياتي كنت أتطلّع لعيد مولدي السادس عشر المميّز. تعلمين, حفلة كبيرة تعزف فيها فرقةً موسيقيّة, والكثير مِن الناس.

Benim koruyucu meleğim gibisin. Hayır. Ben sadece Müzik grubunda çalan sıradan biriyim.
لا، أنا مجرّد فرد بفرقة موسيقيّة

Yeni moda bir Müzik aleti olmalı.
حتمًا هذه آداة موسيقيّة حديثة.

Bu yeni bir enstrüman deneyen yetenekli bir müzisyen.
...إنه موسيقيّ ماهر يجرّب آلة موسيقيّة جديدة

Onun bir müzisyen olduğundan söz etmemiştin.
لم تُخبرنى بأنّها موسيقيّة

müzisyen miydiniz?
هل أنتي موسيقيّة ؟

Bir müzisyen.
إنّها موسيقيّة

Senin için özel bir konser verdim.
حسناً , لقد عزفتُ لكِ مقطوعة موسيقيّة