İçerlerde bir yerde bunun beni Dünyayı kurtarmama yardımcı olacağını biliyordum. | Open Subtitles | لأنني في قرارة نفسي كنت موقناً من أن ذلك قد يساعدني على إنقاذ العالم. |
Aşağılık herif. Ortaya çıktığını biliyordum. | Open Subtitles | ذلك اللعين، كنت موقناً بأنه سيظهر. |
Kupa'yı bana getireceğini hep biliyordum. | Open Subtitles | كنتُ موقناً دائماً بأنكِ ستحضرين الكأس |
Sorun şu ki, bu hâlinle işime yarar mısın bilmiyorum. | Open Subtitles | المشكلة أنّي لستُ موقناً ما إذا أنتَ ذا نفع إليّ بوضعكَ الحاليّ |
O zamanda, kontrolü ele alan neo-faşistlerin ne isim vereceğini bilmiyorum. | Open Subtitles | لست موقناً من الاسم التي تطلقه عليها الفاشية الجديدة التي تهيمن عليها الآن |
İtiraf etmeliyim ki Stiles benim Lydia gibi değişik yeteneklerim yok ama bir şekilde bunu tekrar yapma şansı bulacağımızı biliyordum. | Open Subtitles | سأعترف يا (ستايلز) لستُ أملك مواهب غير عادية مثل (ليديا) ولكن بطريقة ما، كنت موقناً أننا سنحظى بفرصة لنفعل هذا مجدداً. |
Benimle oynadığını biliyordum. | Open Subtitles | كنت موقناً أنك تخدعني. |
Bunu yapmalı mıyız bilmiyorum. Daha çok genç. | Open Subtitles | لست موقناً من فعلنا هذا إنه صغير جدا |
Chloe, artık önceliğimiz kanıt toplamak mı, bilmiyorum. | Open Subtitles | (كلوي)، لم أعد موقناً أنّ الحصول على ذلك البرهان هو أولويتنا الأولى |
Bunu yapabilir miyim bilmiyorum Caroline. | Open Subtitles | لستُ موقناً ما إن كان بوسعي ذلك يا (كارولين) |
Bunu yapabilir miyim bilmiyorum Caroline. | Open Subtitles | لستُ موقناً ما إن كان بوسعي ذلك يا (كارولين). |
- bilmiyorum. | Open Subtitles | -لست موقناً . |