"موكّلي" - Translation from Arabic to Turkish

    • müvekkilimin
        
    • müvekkilimi
        
    • müvekkilim
        
    • Müşterim
        
    • müvekkilime
        
    • Müvekkilimle
        
    • Müvekkilimden
        
    müvekkilimin bu ortamda şansı olmayacağını biliyordum. TED علمت أن موكّلي لن يحصل على فرصة عادلة بهذا التشكيل.
    Fakat açıkça anlaşılsın diye yine söylüyorum ki yapacağımız iş birliği, müvekkilimin vereceğiniz taahhütleri uygun bulmasına bağlı. Open Subtitles أريد التوضيح أنّ تعاون موكّلي مقرون بتعهّد يوافق عليه
    Hele müvekkilimi içeri tıkan savcıyla iş birliği yapan bir polisten hiç gelmemişti. Open Subtitles لا سيما عندما يكون لذلك الشرطيّ علاقة سالفة بمساعد النائب العام الذي سجن موكّلي
    Her neyse, müvekkilimi görmeye gitmem ve hangi mantıklı sebebe dayanarak, eski karısının evini ateşe verdiğini sormam gerek. Open Subtitles على أيّة حال، عليّ الذهاب لمقابلة موكّلي وسؤاله عن مبرّره المقنع لإحراق منزل طليقته أردتُ سؤالك
    Onların müvekkilim aleyhine ne kadar kanıtı varsa, benim de kanıtım var. Open Subtitles أعرف أنّ هنالك أدلّة ضدّهم أكثر من الأدلة الّتي توجد ضدّ موكّلي
    Çünkü Müşterim şu anda bir kaya parçası ile bir kova pisliğin arasında sıkıştı ve yardıma ihtiyacı var. Open Subtitles لآن موكّلي يقف في أعلى التلة على شفا حفرة وهو يريد كل المساعدة التي من الممكن له الحصول عليها
    Savunma, jürisiz karar vermenizi talep ediyor çünkü savcılık, müvekkilime karşı davalarını kanıtlayamadı. Open Subtitles الدفاع يطلب ملخص الحكم القضائي، لأنّ الإدّعاء العام فشل تماماً في إثبات دعواهم ضدّ موكّلي
    müvekkilimin dün eyalete getirilmiş olması gerekiyordu. Open Subtitles كان يفترض إرسال موكّلي لسجن المقاطعة بالأمس
    müvekkilimin baldırındaki ısırığın Bay Tarlow'un köpeği tarafından yapıldığını tam olarak söyleyemezsiniz, değil mi? Open Subtitles الآن, أنت لايمكنك حقاً إخبارنا أن تلك العضَة على بطن ساق موكّلي أتت من كلب السيد
    Pekâlâ. müvekkilimin konuyla ilgili bilgisi yok. Konuşmasına da izin vermeyeceğim. Open Subtitles حسناً إسمعا، موكّلي لا يعرف شيئاً عن ذلك، ولا توجد هناكَ طريقة سأسمح لكما بالتحدث معه
    Ya müvekkilimin o saatte başka bir şey yaptığını kanıtlarsam? Open Subtitles وماذا إن أثبتُ أن موكّلي كان مشغولاً بأمر آخر خلال ذلك الوقت؟
    Bu bombaları müvekkilimin yerleştirdiğini düşünmüyorsunuz, değil mi? Open Subtitles أنت لا تظن بصراحة أن موكّلي هو من وضع تلك القنابل؟
    müvekkilimin sana verdiği sözde altınlar dışında sen hayatını nasıl kazanıyorsun? Open Subtitles كيف تكسب لقمة العيش بجانب الفلورينات الذهبيّة التي تزعم أن موكّلي أعطاها لك؟
    Yani müvekkilimi bu suçla doğrudan ilişkilendiren bir kanıt yok dersek pek de haksız sayılmayız. Open Subtitles لذا في الحقيقة، هل سيكون من العدل القول بأنه ليس هناك دليل قاطع على الإطلاق تربط موكّلي بهذه الجريمة ؟
    - Axium'da her odada aynı halıdan var. müvekkilimi, halıların bulundukları yerlerden sorumlu tutamazsınız. Open Subtitles لا يمكن أن تتوقعي أن يكون موكّلي مسؤولاً عن أماكن وجودها.
    Hakkında hiç birşey bilmediğim bir müvekkilimi savunamam. Open Subtitles لا يمكنني الدفاع عن موكّلي دون أن أعلم عنه شيئاً
    müvekkilim size bilgi vermeyi reddeder ya da bilinçli olarak size hatalı bilgi verirse anlaşma geçersiz olur. Open Subtitles إن رفض موكّلي إعطائك المعلومات أو إن أعطاك معلومات يعرف أنها غير صحيحة فالإتفاق سيكون باطل
    müvekkilim makul olmaya çalıştı, ama reddedildi. Open Subtitles حاول موكّلي أن يكون عقلانيّاً، ولكنّه قوبل بالتعنّت
    Eminim ki müvekkilim ihtiyacı olduğunu düşünmedi. Open Subtitles واثق بأنّ موكّلي لم يدرك بأنّه يحتاج لواحدة
    Müşterim, söz konusu parası olduğunda şöhrete oldukça fazla güvenir. Şöhret aldatıcıdır. Open Subtitles إنّ موكّلي يثق بالسُّمعةِ حينما يتعلّق الأمر بأمواله.
    Müdür Bey eminim siz de bunun, müvekkilime sekizinci yasayla verilen hakları ihlal ettiğinin farkındasınız. Open Subtitles كما تعلم حضرة الآمر، هذا انتهاك صريح للمادة الثامنة من حقوق موكّلي.
    Evet, bugün Müvekkilimle görüşeceğim ve teklifinizi iletirim. Open Subtitles سأقابل موكّلي في وقت لاحقٍ اليوم وسأحرص على إخباره بعرضك
    Müvekkilimden bir kuruş almana izin vermeyeceğim. Open Subtitles ولن أسمح لك بأخذ مال موكّلي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more