"مومسات" - Translation from Arabic to Turkish

    • fahişe
        
    • fahişeler
        
    • fahişeleri
        
    • fahişelere
        
    • hayat kadını
        
    • Fahişelerden
        
    • hapçılar
        
    Hayır, demek istedim ki, onlara nasıl iyi birer fahişe olacaklarını öğreteceğim. Open Subtitles لالا اعنى ذلك .سوف اعلمهم كيف يكونوا مومسات
    Burada fahişe varsa bile benim bundan haberim yok. Open Subtitles إذا هناك مومسات هنا، أنا لا أَعْرفُ حوله.
    -Kızlar, fahişeler yani heriflerle sokucak Open Subtitles فتيات مومسات يرغبون بمواعدة رجال مقابل صخور كوكايين
    Yok, yok. Bak, genç, havalı fahişeler bunlar. Hipster falan gibi giyiniyorlar. Open Subtitles لا لا، إنّهن مومسات شابّات ومليحات، عاشقات لموسيقى الجاز ونحوه.
    O fahişeleri öldürmüş ama bunu kendine itiraf etmek istemiyor olman mümkün değil mi? Open Subtitles هل من الممكن أنك في الواقع قتلت هؤلاء مومسات ؟ لكنك فقط لا تُريد الإعتراف بذالك لنفسك ؟
    Kokain, eroin, uyarıcı, yatıştırıcı, alkol, kumar ve... fahişelere bağımlıydım. Open Subtitles أدمنَ على تَصَدُّع، صفعة، uppers , downers... الخمر، قمار، مومسات.
    Birkaç hayat kadını ve Johnny Rose sonucu çıktı. Bilim de bize adamımızın bu olduğunu söylüyor. Pekâlâ. Open Subtitles فظهرت بضعة مومسات و(جوني روز)، والعلم الدقيق يقول أنّه مشتبهكِ
    Fahişelerden mi bahsediyorsunuz? Open Subtitles تقصد مومسات ؟
    Kızların fahişe olması ve onun da pezevenk olması dışında mı? Open Subtitles بالإضافة إلى حقيقة أنهم مومسات وانه قواد؟
    Yani alkol, fahişe ve kucak dansçıları olmayacak. Open Subtitles هذا يعني لا مشروبات ولا مومسات ولا رقصات خليعة.
    Aradaki tek bağlant otel ve kadınların fahişe olması. Open Subtitles الصلة الوحيدة هي الفندق وأنهنَّ كنَّ مومسات.
    Uyuşturucu kullanmayan fahişe pek yoktur. Open Subtitles لَيسَ العديد مِنْ يُنظّفَ مومسات هناك.
    Dirty Dames'de onunla beraber olan ve bir daha görülmeyen altı fahişe görülmüş. Open Subtitles ستّ مومسات رأى معها في السيدات القذرات، لا يجب أبدا أن يكون رأى ثانية. ليس فقط قد تكون أنثى القاتل المحترف، نادر في ونفسه،
    Bir anlaşma yapılabileceğine inanıyorum. Tamam, öncelikle, söylemek istediğim parti başlayana kadar onların fahişe olduğunu bilmiyordum. fahişe mi? Open Subtitles أنّهن مومسات حتى بدأت الحفلة مومسات ؟
    Yeni Zelanda'dan alınması gereken ders sadece bu yasamanın iyiliği değil ama kritik olan, seks işçileriyle beraber yazılmış olması; tam adı, Yeni Zelanda fahişeler Kolektifi. TED ولكن العبرة من نيوزيلاندا ليس فقط أن التشريع الخاص جيد، إلا أن الأهم من ذلك، أنه كتب بالتعاون مع محترفي الجنس، يعني، تجمع مومسات نيوزلاندا .
    fahişeler veya centilmenleri seven şu kadınlar. Open Subtitles مومسات هادئات أننا فقط سادة محترمون
    Birazdan kutlama yapacağız. fahişeler de olacak. Open Subtitles تأخّر في الحفلة، سيكون هناك مومسات
    fahişeler, hırsızlar, uğursuzlar, ibneler, hapçılar, keşler. Open Subtitles العاهرات، الحشاشون، ملكات، مومسات...
    Geceyi birlikte geçirmek isteyeceğin zengin fahişeleri bunlar. Open Subtitles حسناً، مومسات مكلفات. حيث تود أن تقضي الليلة.
    Ben de işin bir ucundan tutmak istiyorum ama sırf telefonu yüzüme kapatmaları için günde 12 saatimi fahişeleri arayarak geçirmeyeyim. Open Subtitles أرغب بتقديم المساعدة، لكن ليس بإجراء مكالمات 12 ساعة في اليوم للحصول على تعليق من مومسات
    Kendime, tekneme ve fahişelere sahip olmalıyım Open Subtitles اجلبوا لي قوارب و مومسات.
    Hayırdır bugün yanında hiç hayat kadını yok? Open Subtitles اليوم؟ ذراعِك على مومسات لا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more