"مونتاغ" - Translation from Arabic to Turkish

    • Montag
        
    Evde, Montag'ın eşi Mildred gün boyunca radyoyu dinliyor ve salonlarının üç duvarında ekranlar var. TED في المنزل، تستمع زوجة مونتاغ إلى المذياع على مدار الساعة، وثلاثة من جدران ردهة منزلهم مملوءة بالشاشات.
    Fakat Fahrenheit 451'de Montag, mevcut rejime yol açanın kitlelerin ilgisizliği olduğunu öğrenir. TED لكن في فهرنهايت 451، مونتاغ يعلم أن لامبالاة الجماهير هي ما أدّى إلى نشوء النظام الحالي.
    Bu anlamsız dünyada Montag tutunacak hiçbir şey kalmadığında direnmenin ne kadar zor olduğunu öğrenir. TED في هذا العالم القاحل، يتعلّم مونتاغ كم هو من الصعب المقاومة عندما لا يبقى شيء للتشبث به.
    Aciz anti-kahraman hikâyelerinde, Guy Montag ve Winston Smith'in hikâyelerinde, günümüz öykücülerinin uyarılarını, ilkel korkularımıza parmak bastıklarını görürüz: bizler, canavarları alt edecek kadar güçlü değiliz. TED وفي الحكايات التي تظهر عدم جدوى اللابطولي مثل قصص غاي مونتاغ و وينستون سميث تكمن تحذيرات رواة القصص المعاصرة وهم يستغلون مخاوف بدائية جداً وهي أننا لسنا أقوياء كفاية لكي نتغلب على الوحوش.
    Montag her zaman huzursuz olduğunu fark ediyor fakat kendini ifade etmenin bile bir zamanlar ölümcül olabildiği bir toplum içinde duygularını ifade edebileceği kelimeleri bilmiyor. TED فيدرك مونتاغ أنّه لا يشعر دائمًا بالارتياح- لكنّه يفتقر إلى العبارات الوصفية للتعبير عن مشاعره في مجتمعٍ يُعتبَر فيه نطق عبارة "كان في قديم الزمان" قاتلًا.
    ''Fahrenheit 451''deki Guy Montag, ''1984''teki Winston Smith yani iktidara karşı farkında olmadan meydan okuyanlar; iktidarınsa, halkı güvende hissettirerek beyin yıkayan ve gücü sömüren insanlardan oluşması. TED مثل غاي مونتاغ في "فهرنهايت 451" وينستون سميث في "1984" الذين ينتهي بهما المطاف يتحدّون أصحاب السلطة أولئك الذين يسيئون استخدام سلطتهم بغسل عقول الشعب وإقناعهم أن أمراض المجتمع انتهت
    Kitap ciltlerini ''siyah kelebekler'' gibi ateşe verirken Montag evindeki saklanan kaçak eşyaları düşünüyor. TED لكن وبينما يقوم بإطفاء النيران يومًا بعد يوم مثل "الفراشات السوداء،" فإنّ عقل مونتاغ يشرد أحيانًا في الممنوعات المخبّأة في منزله.
    Montag'in patronu Kaptan Beatty'nin kitle kültürünün hızlanmasını anlattığı gibi insanların konuşma şekilleri bile kısa devre yapıyor: “Filmi hızlandırın, Montag, hızlı. Çabuk, Hızlı, Yukarı, Aşağı, İçeri, Dışarı, Neden, Nasıl, Kim, Ne, Nerede, Ha? TED حتى الطريقة التي يتحدث بها الناس أصبحت مختصرة فمثلًا، عندما كان بيتي وهو رئيس مونتاغ في العمل يصف تسارع الثقافة الجماعية: "اسرع الفيلم، مونتاغ، بسرعة. انقر. صورة. انظر، عين، الآن، انقر، هنا، هناك، بسرعة، اخطُ، أعلى، أسفل، في، خارج، لماذا ، كيف ، مَن، ماذا، أين، أه أه!

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more