Bazen en çok sevdiğin yanımın yeteneğim olmadığını düşünüyorum. | Open Subtitles | أحياناَ لا أعتقد موهبتي هي أكثر ما يعجبك بي |
Kendi açımdan bakarsanız, benim tek bir yeteneğim var. | Open Subtitles | أما موهبتي الوحيدة إذا ما جاز لي التعبير عنها هكذا |
Neden böyle bir kadın için yeteneğimi, atımı ve hayatımı boşa harcıyorum ki? | Open Subtitles | لماذا ينبغي أن أهدر موهبتي وحصاني وحياتي على امرأة ؟ |
Artık yeteneğimi küçük işlerle heba etmemem gerektiğini düşünüyorum. | Open Subtitles | الفكرة هي أن من المفترض علي عدم تبديد موهبتي على الأشياء البسيطة. |
yeteneğimin koroya fazla geldiği açık. | Open Subtitles | من الواضح أن موهبتي أكبر من أشاركها مع مجموعه |
Benim gerçek yeteneğim, şansım anne. İIk şovumdan beri hep çok şanslıydım. | Open Subtitles | موهبتي الحقيقية حظ ، أمي ، أنا فقط كنت أملك الكثير من الحظ في عرضي الأول |
Bu benim yeteneğim. | Open Subtitles | تلكَ هيَ موهبتي دَعني أُساعدكَ في عملٍ شيءٍ ما من أجل القضيَة |
Benim yeteneğim limitlerimi bilmek, ki bu yüzden sadece paramın yarısını yatıracağım. | Open Subtitles | موهبتي هي إدراك حدودي لهذا أضع سوى نصف أموالي |
Eğer benim yeteneğim insanlara duymalarını istedikleri şeyleri söylememe izin veriyorsa bunun neresi kötü? | Open Subtitles | لذا ، إذا كانت موهبتي تسمح لي بأن أخبر شخصاً ما ما يريد أن يسمعه ما الضرر في قول ذلك؟ |
Babam, benim yararlı bir yeteneğim olduğunu gördü. | Open Subtitles | فجأة،أَبّلَمْيُفكّرْ موهبتي كَانتْ عديمة الفائدةَ. |
Göz kamaştırıcı yeteneğim için en iyi benzetmenin bu olduğunu söylediler. | Open Subtitles | ..ويقولون إنها الكناية المناسبة عن موهبتي المنيرة.. |
Artık yeteneğimi küçük işlerle heba etmemem gerektiğini düşünüyorum. | Open Subtitles | الفكرة هي أن من المفترض علي عدم تبديد موهبتي على الأشياء البسيطة |
yeteneğimi çekemezler ve yok etmek isterler. | Open Subtitles | إنها الغيرة,إنهم يحسدون موهبتي و يتمنون القضاء عليها |
Sonunda özel yeteneğimi kullanarak bir yol tutturabiliyorum. | Open Subtitles | فَهمتُ أخيراً طريقة لإسْتِعْمال موهبتي الخاصّة. |
Baban yeteneğimi keşfetmeme yardım etmişti. | Open Subtitles | والدك ساعدني في ايجاد موهبتي و الآن انت تعيدها لي |
Önce yeteneğimi öğrenince nasıl davranacağını görmem lazım, | Open Subtitles | أولاً سأرى كيف سيتعامل مع موهبتي كما تعرفين |
Tüm hayatım boyunca yeteneğimin ne anlama geldiğini aradım. | Open Subtitles | طيلة حياتي كنت أبحث عن شئ يجعل موهبتي تعني شئ |
Şehirdeki hiç kimse bu filmi görmedi size yeteneklerimi ilk gören olma fırsatı sunuyorum. | Open Subtitles | لا أحد في هذه البلدة قد شاهد هذا الفيلم إذاً، أنا أعطيك أول ضربة من موهبتي |
Harcadığım zamana değil, yeteneğime para ödüyorsun. Ya sen? | Open Subtitles | أعرف بأنها ليست تحفة فنية، ولكن يجب أن تدفع أجر موهبتي. |
Benim gibi yetenekli biri Orpheum Tiyatroları'nda çıkmalıydı! | Open Subtitles | شخص بمثل موهبتي , يفترض أن يكون الدور الأساسي بالسيرك |
İçgüdülerim bana meclisindeki herkesin tehdit bitene kadar alışkanlıklarını kırmaları gerektiğini söylüyor. | Open Subtitles | موهبتي تقول لي الجميع في السحرة الخاص يجب كسر روتين حياتهم حتى هذا التهديد قد انتهى. |
Laf açılmışken, sen de yeteneğimden biraz almış gibisin. | Open Subtitles | بالمناسبة، يبدو أنّك ورثت شيئاً من موهبتي. |
Benim Armağanım sayesinde söylediğin şeyleri başkalarına söyler miyim? | Open Subtitles | هل أترجم للناس ماذا تقول بإستخدام موهبتي ؟ ـ موهبتي ؟ |
Patron, senin parlak yıldızınla ve benim yeteneğimle... ..tarih yazacağız | Open Subtitles | سيدي... نجوميتك و موهبتي نحن سوف نصنع التاريخ... |
30 yıl önce, hünerimi çok kuvvetli bir bomba yapımında kullandım. | Open Subtitles | منذ 30 سنة استخدمت كل موهبتي في صنع قنبلة قنبلة كبيرة قوية |