yetenekli bir cadının doğuştan gelen dört, hatta beş yeteneğinin kız filizlenmeye başlarken kendini göstermesi alışılmadık bir durum değildir. | Open Subtitles | ومن غير المعتاد أن تظهر ساحرة موهوبة في ريعانها أربعة أو خمسة قدرات فطرية. |
yetenekli bir cadının doğuştan gelen dört, hatta beş yeteneğinin kız filizlenmeye başlarken kendini göstermesi alışılmadık bir durum değildir. | Open Subtitles | ومن غير المعتاد أن تظهر ساحرة موهوبة في ريعانها أربعة أو خمسة قدرات فطرية |
yetenekli bir cadının doğuştan gelen dört, hatta beş yeteneğinin kız filizlenmeye başlarken kendini göstermesi alışılmadık bir durum değildir. | Open Subtitles | ومن غير المعتاد أن تظهر ساحرة موهوبة في ريعانها أربعة أو خمسة قدرات فطرية |
Dr. Gorski, sorunlarıyla baş etmelerinde kızlara yardımcı oluyor. | Open Subtitles | د. (غورسكي) موهوبة في أن تجعلهنّ يتجاوزن مشاكلهنّ |
Dr. Gorski, sorunlarıyla baş etmelerinde kızlara yardımcı oluyor. | Open Subtitles | (غورسكي) موهوبة في أن تجعلهنّ يتجاوزن مشاكلهنّ |
Kasiyerin çok yetenekli bir satış elemanı cidden. | Open Subtitles | موظّفة الصندوق هنا موهوبة في البيع. |
Ve Nazilerden kaçıp Amerika'ya gelen, yetenekli bir cebirci olan ve bütün potansiyelinin farkına varamadan ölen Emmy Noether gibi. | Open Subtitles | وبعدها (إيمي نويتر)، موهوبة في علم الجبر فرّت من الحكم النازي لأمريكا لكنها توفيت قبل أن تدرك إمكانياتها جميعها. |
Bayan Reznick gerçekten çok yetenekli bir müzik öğretmenidir. | Open Subtitles | الآنسة (رازنيك) مدرسة موسيقى موهوبة في الواقع |