Evet, Doktor Metzger kişisel olarak Bay Bolger ile ilgilendi. | Open Subtitles | نعم، الدكتور ميتزجر يشرف شخصيا السيد بولجر. |
Metzger ameliyathaneden çıkar çıkmaz oftalmolojide seni kontrol edecek. | Open Subtitles | سيقابلكِ " ميتزجر " في قسم طب العيون حالما يخرج من الجراحة |
Metzger'in burada olacağına emin misin? | Open Subtitles | أنت متأكد ستعمل ميتزجر سيكون هنا؟ |
Metzger, Şikago'ya uçan son uçakta yer ayırtmış. | Open Subtitles | في ميتزجر حجز على آخر رحلة إلى شيكاغو. |
- Metzger'ın kredi kartını aldığımdan beri. | Open Subtitles | عندما اخترقت البطاقة الإئتمانية لـ "د.ميتزجر"ً |
- Evet, komiser. Bu Sean Metzger, David Gitelson'ın özel şoförü. | Open Subtitles | هذا هو (شون ميتزجر) انه السائق الخاص لـ (دايفيد جيتلسون) |
O yüzden Doktor Metzger ile konuşana kadar seni burada bırakmıyorum. | Open Subtitles | لذا لن أغادر من هنا حتى تتحدث (إلى د. (ميتزجر |
Seni serbest bırakabilecek tek kişi Doktor Metzger. | Open Subtitles | (ميتزجر) هو الوحيد الذي بوسعه إطلاق سراحك |
Metzger halüsinasyon göreceğimi söylemişti. | Open Subtitles | ميتزجر) قال إنني سأبدأ بالهلوسة) عملية د. |
Doktor Metzger'in ameliyatı seni lobotomi yapmak için tasarlanmış ve bir parçan bunun doğru olduğunu biliyor. | Open Subtitles | (ميتزجر) صممت كي تحذف فص من دماغك جزء منك يعلم أن هذا صحيح |
Metzger odaya girer girmez, içinden bir ses sana kaçmanı söyledi. | Open Subtitles | من اللحظة التي دخل بها (ميتزجر) هذه الغرفة صوتًا ما بداخلك أمرك أن تهربي |
- Merhaba Doktor Metzger. | Open Subtitles | مرحبا، الدكتور ميتزجر. |
Doktor Metzger çıldırdı. Bir şey öğrenirsen, haber ver. | Open Subtitles | (الدكتور (ميتزجر منزعج،أعلميني أعرف إن حدث شئ |
Doktor Metzger bu ilacı almanı istiyor. | Open Subtitles | الدكتور (ميتزجر) يريدك أن تتناولى هذا الدواء |
Ameliyat için Dr. Metzger'a ödemeyi yapan şirket, | Open Subtitles | الشركة التي تدفع أجر الطبيب (ميتزجر) لإجراء هذه العمليات الجراحية |
Metzger bizim asıl problemimizle ilgilenecekse kızı boş verebiliriz. | Open Subtitles | إذا (ميتزجر) أهتم بمشكلتنا الرئيسية فعلاً، يمكننا أن ننسى أمر الفتاة. |
Metzger bir şey buldu. Bu işini kolaylaştırabilir. | Open Subtitles | (ميتزجر) وجد شيئًا ربما يسهل عليكِ العمل قليلاً. |
Ödemeyi almaya Metzger'ı Bay Hatto ve karısını ziyarete göndermek zorunda kaldım. | Open Subtitles | كان عليّ أرسال (ميتزجر) ليمنح السيّد (هاتو) وزوجته زيارة. |
Onun limuzin şoförü, Sean Metzger, | Open Subtitles | سائق الليموزين الخاص به (شون ميتزجر) |
Kavga kızışmış olmalı. Metzger panikledi. | Open Subtitles | لابد ان المشاجرة تطورت (ميتزجر ) ذعر |