Sadece Michigan eyaleti öyle söylediği için her türlü evlat edinme için uygunsuzum. | TED | والسبب في أن ولاية ميتشيغان تعتقد بأنني بأنني غير مؤهّل لأي نوعٍ من التبنّي. |
Michigan Üniversite'sinden yapılan bir araştırmaya göre bu tip oyunlar çok etkili birer ilişki geliştirme araçları. | TED | أظهرت دراسة حديثة من جامعة ميتشيغان أن هذه الألعاب تعتبر أدوات قوية بدرجة كبيرة لإدارة العلاقات. |
Ve Michigan Eyaleti problemi kabullenmeye bunu düzeltmek için adım atmaya zorlandı. | TED | وبالتالي اضطرت ولاية ميتشيغان للاعتراف بالمشكلة واتخاذ خطوات لحلها. |
Michigan'dan buraya on saat araba sürerek gelmek hiç de güvenli değil. | Open Subtitles | القيادة عشرة ساعات متواصلة من ميتشيغان للوصول الى هنا.. ليس امناً. |
Michigan'dan yeni bir paket geldi. Epey büyük, 16 kilogram. | Open Subtitles | حزمة جديدة من ميتشيغان.كبيرة حقا ، 35 جنيه. |
Michigan'ın oralarda bir yere bırakmayı planlamıştım aslında. | Open Subtitles | خطتي كانت أن أتركه في مكان ما في ميتشيغان |
Ülke içi terör olayı yok gerçi Michigan State'te bir parti var. | Open Subtitles | وليس هناك أيّة أنباء عن عمل إرهابي داخلي بالرغم من أنّ هناك حفلة تعارف في جامعة ميتشيغان |
Michigan'daki herkese benden selam söyle. | Open Subtitles | حسنا , اخبري الجميع في ميتشيغان بأنني القي التحية عليهم |
Fakat bugün Michigan eyaletine gitsem ve yetimhaneden bir çocuk evlat edinmek istesem, tek bir sebepten ötürü uygunsuz bulunurum: Çünkü gayim. | TED | ولكنني لو ذهبتُ إلى ولاية ميتشيغان اليوم ، وحاولتُ تبنّي فتىً شاب من مأوى أيتام ، فسأكون غير مؤهّلاً لسببٍ واحدٍ فقط : لأنني مثلىّ الجنس. |
Ve bu sadece benimle ilgili değil, Bu, ne olduklarının neden kim olduklarından daha önemli görüldüğünü anlayamayan diğer pek çok Michigan'lı, Amerika Birleşik Devletleri vatandaşı insanla ilgili. | TED | وهذا ليس لي أنا فقط ، إنه للعديد من مواطني ميتشيغان ، ومواطني الولايات المتحدة ، الذين لا يستطيعون فهم أن كونهم مثليي الجنس يشكّل اهمية أكبر من شخصيتهم الحقيقية. |
Fakat bu daha da devam etti çünkü Michigan eyaletinde ve federal hükumetteki devlet ajansında görevli bilim adamları ve mühendisler suyu doğru şekilde temizlemek için federal yönetmelikleri takip etmediler. | TED | ولكن هذا التحول استمر لمدة طويلة لأن العلماء والمهندسين في الهيئات الحكومية في ولاية ميتشيغان وفي الحكومة الفيدرالية لم يتبعوا اللوائح الفيدرالية في معالجة المياه بشكل سليم. |
Arabayı Michigan Gölü'ne düşürdüm... ve tamir ettirmem gerekti. | Open Subtitles | أنا رميت عربية أبويا في بحيرة ميتشيغان... ولازم أصلحها ... |
Michigan gölünün diğer tarafına fırlatabilirmiyim diye. | Open Subtitles | أجل كي أرى هل يستطيع " عبور بحيرة " ميتشيغان |
Bu gemi yolcuların hepsi Orta Batı'dan geliyor. Michigan'ı dene. | Open Subtitles | كل أبناء الرحلات البحرية هؤلاء " من الوسط الغربي , جرب " ميتشيغان |
O yüzden mi postalarda Güney Michigan kataloğu vardı? | Open Subtitles | دليل ميتشيغان الجنوبي ألهذا طلبناه؟ |
Michigan plakalı, çamur kaplı. | Open Subtitles | لوحة من ميتشيغان, مغطاء بالثلوج. |
Harvard yerine Michigan'a gidersen böyle olur. | Open Subtitles | حسنا, هذا ماتحصل عليه لذهابك الى " جامعه "ميتشيغان" بدلا من "هارفرد |
Annem Michigan'da olduğu için endişelenmene gerek yok. | Open Subtitles | "حسناً، والدتي متواجدة في "ميتشيغان لذا لا يجب عليك أن تقلقي |
Michigan'daki tıp fakültesinde sınıf birincisi. | Open Subtitles | حصل على الامتياز في دفعته "في "جامعة ميتشيغان للطب |
Kevin Tran adında 16 yaşındaki öğrenci dün Michigan'daki evinden erken saatte çıkmış. | Open Subtitles | تم التبليغ عن إختطافه من منزله في "ميتشيغان" أمس صباحاً |