"ميتُ" - Translation from Arabic to Turkish

    • ölü
        
    • ölmüş
        
    • Öldü
        
    • öldüğüne
        
    • öldüğünü
        
    Bu adam ya muhteşem bir aktör ya da ölü. Open Subtitles حسناً ، أمّا ذلك الرجلِ ممثل هائل أَو هو ميتُ.
    Albay Zukov benim dostumdu, ama şimdi ölü, Doktor. Open Subtitles العقيد زوكوف كَانَ صديق لي، وهو ميتُ الآن، دكتور
    Oradaki kafasında beyaz örtü olan genç adam ölmüş Open Subtitles ذلك الشابِّ هناك بذلك القماش الأبيض على رأسهِ ميتُ
    ölmüş olsa bile enerjisi onu eski hayatındaki modele göre yaşatmaya devam ediyor. Open Subtitles بالرغم من أنَّ هو ميتُ تَبقي طاقتُه على معيشة الأنماطِ حياتِه السابقةِ
    Sebebini bilmiyorum ama, içimden bir ses "Shingen Öldü" diyor. Open Subtitles لَكنِّي ما زِلتُ أَحسُّ ان شينجن ميتُ لا أَعْرفُ لِماذا
    Buna dayanarak Kitabınızda Sonny Chow'ın öldüğüne daha çok inanıyorsunuz. Open Subtitles حَسناً، مستند على الطريقِ تَتحدّثُ عن سوني طعام في هذا الكتابِ، أنت الأمل الأفضل هو ميتُ.
    Karaçi polisine göre öldüğünü teyit edebiliriz. Open Subtitles طبقاً لشرطةِ كراتشي، نحن يُمْكِنُ أَنْ نُؤكّدَ الآن بأنّه ميتُ.
    Zaten ölü olduğunu biliyoruz ama bu şekilde tamamen ölecek. Sonsuza dek. Open Subtitles أَعْني، أَعْرفُ بأنّه ميتُ لَكنَّه سَيُموت .إلى الأبد
    Ele aldığım her dava evliliği sudaki ölü olduğuna... beni daha fazla inandırıyor. Open Subtitles كُلّ حالة أُعالجُها يُقنعُني أكثر ذلك الزواجِ ميتُ في الماءِ.
    mantık evliliği gibi ve üreteceği tek şey ölü çocuklar. Open Subtitles تيسا. والشيء الوحيد الذي هو سَيُنتجُ نسلُ ميتُ.
    Sen onun doktorusun ve o senin yarı ölü, yakında tamamiyle ölü olacak hastan. Open Subtitles أنتِ طبيبته و هو النصف الميت قريباً سيكون ميتُ تمام، الصبر
    Dinle, Patty, oraya giden son adam... 500.000 $ kaybetti ve şu an ölü. Open Subtitles باتي، الرجل الأخير الذي ذهب هناك فَقدَ 500,000 دولار الآن هو ميتُ
    - Yapay derisi, saçları, makyajı olacak. - Bu soğuk ve ölü... Open Subtitles انه جلدُ إصطناعيُ وعيون،شَعر،تركيب انه باردُ، انه ميتُ
    Üç saat önce onu kazıp çıkardık, O ölmüş. Open Subtitles حَفرنَاه فوق ثلاثة ساعات مضت، هو ميتُ.
    ölmüş olabileceğine çok inanmıyoruz. Open Subtitles نحن لا نَعتقدُ هو ميتُ بالضرورة.
    Evet, ölmüş. Open Subtitles Yep، هو ميتُ. ديفيد، تَعتقدُ أنت هَلْ عِنْدَكَ a شغل صعب؟
    Çavuşum da ölmüş. Open Subtitles عريفي ميتُ أيضاً.
    O pislik Öldü ve karısını da benim becerdiğime sevindim. Open Subtitles الوغد ميتُ الآن، و على الأقل ضاجعتُ زوجته.
    Her şeyi biliyordunuz ama yine de oğlum Öldü. Open Subtitles عَرفتَ كُلّ تلك الأشياءِ... لكن ما زالَ ولدَي ميتُ الآن.
    Bu nedenle tutukluk yaptı. Bu nedenle Hollis Öldü. Open Subtitles لِهذا سَدَّ فوق، ولِهذا هوليس ميتُ.
    Cesedini görene kadar öldüğüne inanmam ! Open Subtitles حتى أرى جثته بعيناى أنا لن أصدق بأنّه ميتُ.
    Onun öldüğüne de emin olabilirsin. Open Subtitles نحن يَجِبُ أَنْ نَفترضَ هو ميتُ أيضاً.
    öldüğünü biliyorum. Open Subtitles أَعْرفُ بأنّه ميتُ. أنا أَرى رأسهَ يَجيءُ

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more