Bu barut değil, bunun içinde kristal metamfetamin var. | Open Subtitles | مهلا، هذا البارود يحتوي بداخله على ميثامفيتامين مبلور |
Aşağı Doğu Yakasına gidiyoruz. Bir metamfetamin laboratuvarı arıyoruz. | Open Subtitles | سنقصد الركن الشرقي الجنوبيّ، نبحث عن مختبر ميثامفيتامين |
Aşağı Doğu Yakasına gidiyoruz. Bir metamfetamin laboratuvarı arıyoruz. | Open Subtitles | سنقصد الركن الشرقي الجنوبيّ، نبحث عن مختبر ميثامفيتامين |
meth satıcısının kızıyla evlenmeye hazırdım. | Open Subtitles | كنت مستعداً للارتباط بابنة تاجر ميثامفيتامين |
Sanki biri orayı meth laboratuvarı gibi göstermeye çalışmış gibi. | Open Subtitles | يبدو وكأنّ شخصاً قام يتزييف هذه الأماكن ليجعلها تبدو مثل مُختبرات ميثامفيتامين. |
Bir haftadır sodasına azar azar metaamfetamin katıyordum. | Open Subtitles | في خلال الأسبوع الماضي, كنت اخلط مشروبه بالـ"ميثامفيتامين". كميه قليله فقط. |
Peki metamfetamine indirgeme sonucunda hangi kiral merkez elimine ediliyordu? | Open Subtitles | بعدها الإنخفاض لـ"ميثامفيتامين" يزيل أي من مراكز الـ"كايرال" مجدداً؟ |
Kokain, metamfetamin ya da diyet hapları yok. | Open Subtitles | لا كوكايين، ميثامفيتامين أو حبوب تخسيس |
Tamam, çikolotalı metamfetamin. | Open Subtitles | حسناً إنه ميثامفيتامين الشكولاة. |
100 bin ve bir kiloluk metamfetamin istiyorsun. | Open Subtitles | تريدان مئة ألف دولار ورطلا من الـ"ميثامفيتامين". |
çoğunlukla Kristal meth( metamfetamin) | Open Subtitles | "ميثامفيتامين" في أغلب الأوقات |
Kokain, alkol, metamfetamin. | Open Subtitles | كوكايين، كحول ميثامفيتامين |
Kurucu ortaklarınızdan birinin metamfetamin imparatoru olması sebebiyle tabiri caizse adınızı temize çıkarmak için bu bağışı yaptığınızı düşünüyor. | Open Subtitles | حسنٌ، ذلك ليس بالضبط" - ...لتطهير أنفسكم، إن صح القول" - من امتلاك شخص متورط بأعمال ... "ميثامفيتامين" كأحد مؤسسي الشركة" |
Ama metamfetamin bağımlılığının kurbanlarına yardım etmek için hiç düşünmeden anında 28 milyon dolarlık çek yazabilen yardımsever girişimleriyle ünlü iki zengin hayırsever? | Open Subtitles | ولكن فاعلا خير أغتياء معروفان بمساعيهما الخيرية... اللذان لم يفكرا بشيئاً وهما على سبيل المثال يكتبان صكاً بـ28 مليون لمساعدة ضحايا إدمان الـ"ميثامفيتامين" أعتقد أن مالكما سيُكون مرحب به جداً |
Düşündüğünüz gibi. meth ve Ecstasy birleşimi. | Open Subtitles | انه ما توقعته ميثامفيتامين و عقار النشوة |
Şey,benim yaptığım iki meth kafalının beni boruya bantlaması. | Open Subtitles | ما فعلته هو جعل نفسي أُربط بأنبوب بواسطة مدمنين للـ"ميثامفيتامين"، ذلك ما فعلته. |
Burası kesinlikle meth laboratuarı. | Open Subtitles | هذا مُختبر ميثامفيتامين بالتأكيد . |
Ot, meth, içki. | Open Subtitles | حشيش ، ميثامفيتامين ، كحول |
Adli tabibin raporuna göre Lee'nin kanında metaamfetamin varmış ama kullandığına dair kanıt yok. | Open Subtitles | المحققون اثبتوا وجود الـ"ميثامفيتامين" في جسم "كالفن لي", لكن لا دليل على استخدام فعلي للـ"ميث": |
Kanında metaamfetamin varmış. | Open Subtitles | يبدوا ان الـ"ميثامفيتامين" كان مكشوفاً, |
Peki metamfetamine indirgeme sonucunda hangi kiral merkez elimine ediliyordu? | Open Subtitles | عند الكربونات رقم 1 و2 على سلسلة "البروباين"؟ بعدها الإنخفاض لـ"ميثامفيتامين" يزيل أي من مراكز الـ"كايرال" مجدداً؟ |