"ميزة" - Translation from Arabic to Turkish

    • avantaj
        
    • avantajı
        
    • özellik
        
    • özelliği
        
    • avantajlı
        
    • faydası
        
    • avantajımız
        
    • ayrıcalık
        
    • avantajım
        
    • avantajını
        
    • özel
        
    • tarafı
        
    • üstünlük
        
    • üstünlüğü
        
    • yanı
        
    Bizim için bir taktik avantaj sağlayacak, sizce de öyle değil mi? Open Subtitles سيكون من ميزة تكتيكية بالنسبة لنا ؟ ؟ هل تظنين ذلك ؟
    Şimdi, çok da iyi görünmüyor, ama beklenmedik bir avantaj oldu. Open Subtitles أما الآن , لا يبدو جميلاً. ولكن ميزة غير متوقعة واحدة
    Bu bize 100 kattan fazla maliyet etkinliği avantajı sağladı. TED وهذا أعطانا ميزة تكلفة الفعالية بمقدار أسي أكبر من 2.
    bu çok bilindik bir özellik değerleri karşılaştırmalı olarak değerlendiririz ışığın yoğunluğu ya da sesin yüksekliği gibi TED إنها ميزة معروفة جداً التي تمكننا من النظر نحو الكميات بطرق نسبية. كميات مثل شدة الضوء أو ارتفاع الصوت.
    Kazadan bir ay önce, yazılıma belirsiz bir sürüş özelliği eklemişler. Open Subtitles وقبل شهر من وقوع الحادث وأضافوا ميزة القيادة غامض إلى البرنامج.
    Sahada iki atış hakkı, Afrikalı Amerikalı erkeklerin ve beyaz kadınların tek atış hakkına göre daha avantajlı olmalıydı. TED ستكون لديها ميزة وجود وسيلتين لكسب القضية، بينما الرجال الأمريكيون من أصل إفريقي والنساء البيضاء يمتلكون وسيلة واحدة.
    Daha uzun topuk kemikleri var. Onlara âdil olmayan bir avantaj verilmiş. Open Subtitles في الكرة او في غسيل القماش هذا يعطيهم ميزة السرعة الغير عادلة
    Bu, saldırgana muazzam bir avantaj sağlıyor, çünkü savunucu kime karşı mücadele vereceğini bilmiyor. TED وهذا يعطي ميزة هائلة للمهاجم، لأن المدافع لا يعرف ضد من عليه ان يقاتل.
    Öte yandan, bu silahların saldırı konusunda bir avantaj sağladığını biliyoruz. TED من ناحية أخرى ، ونحن نعلم أن هذه الأسلحة تعطي ميزة للمهاجمم.
    Ve bu yüzden rekabetçi avantaj elde edebilmek için öylesine büyük bir kitleye yatırım yapmak gibi bir mantık buldu. TED وأوجد ذلك منطقًا للاستثمار في مثل هذا النوع من الكتلة الساحقة من أجل تحقيق ميزة تنافسية.
    Sentetik bir ormanın, gerçeğine göre önemli bir avantajı var: boyut. TED لدى الغابة الاصطناعية ميزة هامة عن الغابة الحقيقيّة من ناحية الحجم.
    Daha çeşitli ayrıcalıklar meydana getirecek genler yavruya büyük bir sağ kalma avantajı verebilir. TED المورثات التي تقود إلى تنوع أكبر في الحصانات قد تعطي للنسل ميزة بقائية.
    Böylece, basınca duyarlı gösterim yapabilen bir özellik bulduk. TED ولذلك وجدنا ان هذا الاحتكاك هو ميزة بحد ذاته بمعنى يمكن ان نبني شاشة عرض حساسة للضغط.
    Yani bir bitkiden bildiğiniz bir özellik alıp diğer bitkiye yerleştirirsiniz ve aynı şeyi yapacağı düşünürsünüz. TED فبإمكاننا أخذ ميزة ما من نبتة ووضعها في نبتة أخرى، ويمكننا توقع أنها تستطيع فعل مثل هذا.
    Solly'nin başka bir özelliği de bu, korkunç derecede güçlüdür. TED هذه ميزة أخرى لسولي، أنه قوي بشكل فظيع.
    Haklısın, bugün ayın 15'i, ama diğerlerinden daha avantajlı değilsin. Open Subtitles انت على حق انه الخامس عشر ولكن لم تعد لديك ميزة التقدم على الآخرين
    Geleceği tahmin edebilmenin faydası istenmeyen kehanetlerden uzak durabilme şansı. Open Subtitles ميزة القدرة على قراءة الغيب، هي إمكانيّة تجنّب شؤم الطالع.
    Özellikle de burada önlerinde durduğumuz sürece bir avantajımız olmayacak. Open Subtitles خاصة إذا وقفنا هنا بالخارج أمامهم هذا يبدو وأنه لن يكون لدّينا أيّة ميزة
    Hareket olağanüstü bir ayrıcalık ve aile büyüklerimizin hiçbir zaman hayal dahi edemediği birçok şeyi yapmamızı sağlıyor. TED التنقل ميزة رائعة، وسمح لنا بعمل الكثير مما لم يكن أجدادنا قادرين حتى أن يحلموا به.
    Ve bugün, bunların dördünü size göstereceğim, çünkü hala bunun sonunda rekabetçi bir avantajım olmasını umuyorum. TED لذا اليوم سأعرض عليكم أربعة لأني آمل بالحصول على ميزة تنافسية في نهاية المطاف
    Sharks, iç sahada avantajını kaybediyor. Open Subtitles وها هم القروش يضيعون ميزة اللعب على أرضهم
    -Bana özel davranmanıza gerek yok hocam Bu dersi alırken ben kararı verdim Open Subtitles لست مضطرا لاعطائي ميزة خاصة ايها الاستاذ فأنا افعل ما يفترض بي فعله في الفصل
    Marsilya'nın iyi tarafı, Paris'teki gibi dikkatini başka yere çekecek şeylerin olmayışı. Open Subtitles ميزة مدينة مارسي أنها قليلة الملهيات، ليست كباريس
    Eğer bir firma, müşterilerine ürettiği ürünün zamanla daha eşsiz olacağı sözünü veriyorsa rekabette önemli bir üstünlük elde eder. TED والشركات التي تنتج على نطاق واسع وتضمن لعملائها أن كل قطعة ملابس ستصبح فريدة مع الوقت ستكتسب ميزة تنافسية قوية.
    Geceleri, görüşün yararı azken, köpekbalıklarının üstünlüğü vardır. Open Subtitles خلال الليل , وعندما تكون الرؤية منعدمة يكون لدي أسماك القرش ميزة متقدمة
    Ama bir MRI teknisyeni olmanın en iyi yanı her şeyin görebiliyor olmam. Open Subtitles ميزة عملي كتقني في التصوير بالرنين المغناطيسي بأني أستطيع رؤية مكنونات كل شيء

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more